
Özel bir bayram yazısı yazmaya niyetim yoktu gerçekten.
Özellikle Vladimir'in bayram kokularından bahsettiği yazısı, neredeyse benim de hislerimi anlatmıştı zâten.
Sâdece, balkonda yetiştirdiğimiz minyatür güllerin bir fotoğrafını koyacaktım buraya..
Maksat çiçek olsun..
Sonra, Lina, elinde iki adet beyaz yâsemin çiçeği ile yanıma gelip, "Baba. Bunun biri senin, biri annemin.. seç bir tanesini." dediğinde,
ben de minik çiçeği elime alıp kokladığımda,
yine Karantina'da, Karakol yokuşunda buldum minik Abi'yi.
O zamanlardan bugünlere kadar devam eden yâsemin kokusunun dedemi hatırlatma etkisi, yine çalıştırmıştı aşağıdaki mekanizmayı.
İnsan yâsemini her kokladığında, dedesi için dua eder mi? Eder.
Yokuşun ortalarında, soldaki ağır demir kapıdan giriyoruz büyük bahçeye açılan dar yola.
Dedemin elini tutuyorum. Zeminde, minik oluklu karelerden oluşmuş taşlar var.
Bu dar uzun yolun sağ tarafı gazoz fabrikasının duvarı. Şişelerin doluşunu duyabiliyorum.
Sol taraf ise, olduğu gibi mis kokulu beyaz yâseminlerle dolu..
Bir bölümü yerlere sarkmış dallardan kopmuş olanlar bile hâlâ kokuyor, gri taşların üzerinde.
Dedem, kedileri sâdece ses ile korkutma konusunda olağanüstü yetenekli bir adam. Kedi kavgası seslerini taklit ediyor. Ve işte bütün kediler ardına bakmadan kaçıyorlar..
Dedemin yüzüne bakıyorum. Sigaradan sararmış bıyıklarının altından nasıl da gülümsüyor yine..
Bahçenin girişinde torunları için yapmış olduğu sarı kırmızı tahterevallinin bir tarafına oturtuyor beni. "Sıkı tutun." diye de tembihliyor. Özel bir oyuncak bu. Sadece aşağı yukarı oynamakla kalmıyor, 360 derece dönebiliyor sürekli. Dedem karşı tarafına göbek üstü konuşlanıyor ve hem dönmeye hem de aşağı yukarı sallanmaya başlıyoruz aynı anda..
Bu kadar mı mutlu olur bir çocuk?
Benim gülmelerime, anneannemin, annemin, teyzelerimin ve diğer torunların neşeli kahkahaları karışıyor yukarıdan, uzaktan uzağa..
Biraz sonra eve çıkıyoruz. Merdivenlerde alıyorum kokuyu, anneannem zeytinyağlı bir şeyler pişiriyor yine. Ve mis gibi bir börek kokusu karışıyor diğerine.
Önce bayramlaşıcaz.
Akşam açık hava sinemasına gidicez hep birlikte..
Ben orada uyuyakalacağım.
Sonra, uykumun arasında bir ara, yine yâsemin kokusu ile uyanacağım kareli taşlı, o dar yolda, dedemin kucağında..
Eve geldiğimi bilerek.. O'nun kollarında güvenle kapatıcam gözlerimi.
Ama önce dedemin yaptığı sapanla biraz kuş kovalamam lâzım. So'ora bi'de gazoz içerim.
İyi bayramlar Dedeko'm..
İyi bayramlar bütün sevdiklerim.
