Cuma, Kasım 24, 2017

herkesin mutlaka kaybedeceği en azından bir savaşı oluyor...
önemli olan, kaybettiğin bu savaşın ardından nasıl anılacağın...
gittiğinin henüz onbeşinci dakikasında, seninle geçirdiği güzel anları hatırlayan, gülümseyen, gülümsettiren, ruhunu yükselten birileri varsa...
aslında kaybettiğini düşündüğün o savaşı da kazanmışsındır,
ama senin haberin yoktur.
olsun...

Perşembe, Kasım 16, 2017

Hayatının üçte birine tanıklık etmiş bir ağacın kaybı insana hüzün veriyor.
1994 yılında bu eve taşındıktan bir kaç sene sonra bir begonvil almıştım.
1999 yılında yaptığımız tadilatta, onu büyük çiçekliklere ekmiş ve başarılı olmuştuk.
Neredeyse yirmi yıldır bir ağaca dönüşmüştü.
Bugün terasta başlayan tadilat ile sökülmek zorunda kalan tüm bitkiler ile o da gitti...
Sökülüp atılan yer karolarında, un ufak olan tuğla parçalarında, kırılmış biberiye dallarında, mavi yaseminler ve sardunya yapraklarında yirmi yılın yaşanmışlıkları sessizce dağıldı dört bir yöne...
Ne sohbetler, ne muhabbetler...
Mehtapla başlayan ve gün doğumuna kadar çalan,
bitmeyen Yunan ezgileri
ve bitmeyen şişeler
ve bitmeyen dostluklar...
Taşlar, çiçekler, müzikler...
Her şey yenilenir de...
Bir yirmi yıl daha varsa eğer yaşanacak,
Kadim dostluklar yine bu terasta aynen eskisi gibi sürecektir.

Salı, Kasım 14, 2017

Yanlış ya da manipüle edilmiş algılar sonucunda seninle köprüleri atmış birisinin,
bir başkasıyla neredeyse birebir aynı ilişki içindeyken,
tıpatıp gelişen olaylar karşısında gösterdiği sabır ve hoşgörüye olan katkın ve onun henüz farkında olmadığı kazanımlarıdır,
seni de en az onun kadar geliştiren...
Uzun bi cümle ama idare et...