Cem Yılmaz'ın aykırı zekâsını bir kez daha sevdim.
Kenan Işık "Dünya Bir Oyun Sahnesi" programında ilk konuk olarak ağırladı onu...
Konuşmalarının bir yerinde söz döndü dolaştı, Nasreddin Hoca'ya vardı...
Kenan Işık, Türkler'in mizah anlayışı ile Hoca fıkralarını bağlarken Cem Yılmaz şöyle yaklaştı olaya;
"Abi, meselâ, Nasreddin Hoca gölün kenarında oturmuş, bâriz bir şekilde yoğurdunu yerken, bir geri zekâlı geliyo yanına... (Aaa, n'apıyosun ki burada?) diyo. Hoca'da bu geri zekâlıya (Göle maya çalıyorum.) gibi bir cevap veriyor. Bu durumda, bu tip soruları soran gerzekler, onlara Nasreddin gibi cevap verenlerden sayıca kat be kat fazla oldukları için, bizlerin Nasreddin Hoca'nın torunları olma olasılığımız, bu gerzek yaklaşımları gösteren insanların torunları olma olasılığımıza göre çok düşük... Nasrettin Hoca'ya hayâtı boyunca o saçma sapan soruları sorup fıkraya sebep olan insanların torunları olma ihtimâlimiz çok daha fazla!"
Kenan Işık bile güldü bu cevâba...
* * * *
Kendi kendime, aklıma ilk gelen Nasreddin Hoca fıkrasını düşündüm.
Otururlarken arkadaşı Hocaya, "Aaa, bak bi tepsi baklava götürüyorlar." der.
Hoca "Bana ne?" diye yanıtlar.
"İyi ama Hoca, baklavayı senin evine götürüyorlar." deyince arkadaşı,
"O zaman sana ne?" der Hoca...
Biz gerçekten kimin torunlarıyız?
Hocanın mı yoksa boş boş konuşan geri zekâlıların mı?
Kenan Işık "Dünya Bir Oyun Sahnesi" programında ilk konuk olarak ağırladı onu...
Konuşmalarının bir yerinde söz döndü dolaştı, Nasreddin Hoca'ya vardı...
Kenan Işık, Türkler'in mizah anlayışı ile Hoca fıkralarını bağlarken Cem Yılmaz şöyle yaklaştı olaya;
"Abi, meselâ, Nasreddin Hoca gölün kenarında oturmuş, bâriz bir şekilde yoğurdunu yerken, bir geri zekâlı geliyo yanına... (Aaa, n'apıyosun ki burada?) diyo. Hoca'da bu geri zekâlıya (Göle maya çalıyorum.) gibi bir cevap veriyor. Bu durumda, bu tip soruları soran gerzekler, onlara Nasreddin gibi cevap verenlerden sayıca kat be kat fazla oldukları için, bizlerin Nasreddin Hoca'nın torunları olma olasılığımız, bu gerzek yaklaşımları gösteren insanların torunları olma olasılığımıza göre çok düşük... Nasrettin Hoca'ya hayâtı boyunca o saçma sapan soruları sorup fıkraya sebep olan insanların torunları olma ihtimâlimiz çok daha fazla!"
Kenan Işık bile güldü bu cevâba...
* * * *
Kendi kendime, aklıma ilk gelen Nasreddin Hoca fıkrasını düşündüm.
Otururlarken arkadaşı Hocaya, "Aaa, bak bi tepsi baklava götürüyorlar." der.
Hoca "Bana ne?" diye yanıtlar.
"İyi ama Hoca, baklavayı senin evine götürüyorlar." deyince arkadaşı,
"O zaman sana ne?" der Hoca...
Biz gerçekten kimin torunlarıyız?
Hocanın mı yoksa boş boş konuşan geri zekâlıların mı?
6 yorum:
Bir soy ağacı çalışması yapmanın tam sırası, bu yazı vesile oldu :))) sonuç hüsran olsa da değer
valla görünen köy kılavuz istemez demek geldi içimden :))
Ben en çok Timurla aralarında geçtiği varsayılan olayları seviyorum özellikle Halkın Timurun getirdiği fili istememeleri konulu olanı favorimdir :)))Ben soyumun ucundan köşesinden bi yer japonyaya değsin isterdim ama galiba Rumlara varıyor :Pp
soyumuzu sopumuzu araştırmaya başlarsak hepimizin akraba olduğu ortaya çıkar...
boşuna size kanım kaynamıyormuş :D
Abi meraklı haccecan yine bir şeyi merak etti...
Başbakanın Davos zirvesinde ki tepkisi hakkında ne düşünüyorsun? kısa bir yazıyla düşüncelerini paylaşsan olmaz mı?
selamlar
aslında toplum olarak hem söyleyen hem söyleneniz zaten bu bize değil insana has bir özellik yani bu türler hemen hemen dünyanın her yerinde vardır herhalde diye düşünürken aklıma gelen bir önek müsadenizle arz edeyeim
FRANSIZ İhtilali'nden sonra başa gelen her yönetime hem hizmet hem de ihanet eden Talleyrand'ın bacakları çarpıkmış ve çok ağrırmış...
Bir gün gözleri şaşı bir kadın Talleyrand'a sormuş:
"Bacaklarınız nasıl?"
"Nasıl görüyorsanız öyle!"
saygılarımla...
Öyle bir gen ile kimin tarafımızda oldugunu anlıyor muyuz bilmiyorum..Bazen Nasrettin Hoca -bazen Cem yılmaz?
sevgiler:P
Yorum Gönder