Pazartesi, Ekim 13, 2008

COK BASiT BiR ANLATIMLA GLOBAL KRiZ

2001 sonrasında ABD ekonomisini toparlamak için hızla indirilen faizler
(2001-2004 dönemi), kredi kullanma talebini artırdı.

Artan kredi hacmi emlak fiyatlarını yükseltti. Yükselen emlak fiyatları, yeni kredi alınabilmesini sağladı. (ipotekli gayrimenkule, ikinci-üçüncü ipotek yapılarak bulunan kaynakla yeni harcama yapma imkanı sağlandı)

2002 yılında inşaat sektörü ile ekonomiyi canlandırmak ve düşük gelirlilerin konut sahibi olabilmelerini kolaylaştırmak amacıyla yeni düzenlemeler yapıldı. (“subprime mortgage”-düşük kaliteli emlak kredileri artışının önü açıldı)

ABD Devlet Tahvillerinin hızla düşen faizleri ve artan emtia fiyatları ile yurtdışında bollaşan likidite, yeni yatırım alanları aradı.

“NINJA krediler” olarak tabir edilen düşük kaliteli krediler hızla büyüdü.
(No Income, No Job, no Asset) (Gelir yok, İş yok, Varlık yok.)

Yatırım Bankaları, daha da fazla kredi verebilmek için, mevcut kredi alacaklarını satarak (menkul kıymetleştirme) yeni kaynaklar elde etti ve bunlarla da yeni krediler açıldı.

Azalan risk duyarlılığı, bankaları her türlü kar odaklı (ama denetimi-takibi-kaydı zayıf) işlemlere yöneltti.


2001’de Ev’in değeri 100 bin dolardı. 20 bin peşin, 80 bin dolar ipotek kredisi (mortgage) ile alınmıştı.
2004’de yapılan yeni bir ekspertiz ile Ev’in değeri 150 bin dolara çıktı. 2. ipotek ile bankada 50 bin dolar kredi alındı ve Otomobil yenilendi.
2005’de bir ekspertiz daha yapıldı ve Ev’in değeri 180 bin dolar olarak belirendi, 3. ipotek alındı ve mobilyalar yenilendi.
2006’ya gelindiğinde artık herkes (şahıslar, emlakçı, banka vs.) Evin değerini 180 bin dolar olarak kabul ediyor ve buna göre hareket ediyordu.
Ancak 2007’de bir gün aynı mahallede benzer bir Ev satışa çıktı. Ama kimse 180 bin dolar ödemek istemedi. Ve balon patladı.
Öyle ki, Ev’in satış fiyatı başlangıçtaki 100 bin $’ın altına (70 bin $’a) geriledi. Ev’i için 80 bin $ ipoteğe giren Ev sahibi de, haliyle ödeme yapmak istemedi.
Alacaklarını tahsil edemeyen bankalar, borçlarını ödeyecek kaynak bulamayınca mali sistem durdu. Bankalar birbirine bile borç vermeyince Likidite Krizi başladı.
BU KADAR..
TOB raporundan alıntıdır..

Hiç yorum yok: