Cumartesi, Şubat 02, 2008

2

İnsanları şöyle iki bölüme ayırabilir miyiz acep?
Küs olsa, kızgın olsa, hiç sevmese bile ölümlere üzülenler..
Küs ve kızgın olup, sevmedikleri insanların ölümlerine sevinenler..

7 yorum:

WarhaWk - Cenk dedi ki...

Merhaba Abi,

Ben yeni blog sahibiyim.
Tesadüfen sitenizi buldum,
yazılarınız çok güzel.

Cenk

( warhawk183.blogspot.com )

7.oda dedi ki...

sevinen insan tipi gerçekten var mıdır yahu??

Espresso dedi ki...

Bence, daha dallı budaklı bir şeması var bu olayın. Seçeneklerini ilk okuduğumda, bu, "insanlığı" sorgulamak dedim. İnsansan, tanımasan da bir "can"ın yittiğine her türlü üzülürsün.. Sonra aklıma Angut Kuşunun hikayesi geldi, geçenlerde (t.v.'de) soğuktan ölen köpeğin başında bekleyen, bir diğer sokak köpeği geldi.. Yok, bunun salt insan ve insanlıkla da ilgisi yok sanırım. Çünkü bizim, hayvan ve hayvanlık diye anlatmak istediğim anlamları vurgulayan kelime ve deyimimiz de yok. (“cana değer verme, şefkat, vicdan, acıma, sevgi, koruyucu güdüler, insanca” gibi kavramları hangi tek kelimede toplayabiliriz?) Sonra aklıma Apo geldi ve ardından yılın fotoğraflarına giren, dehşeti gözümüze sokan karnından kurşunlanmış bebek.. Bu iki uçta, nerdeyse tüm dünya gibi benim de duyduğum acı ve üzüntü, diğer yandan içimdeki caninin ürkütücü sırıtışı.. Şu an, onun acı çekmesi beni mutlu bile edebilir gibi geliyor ve sonunda ölmesi.. İnsan olarak bunu hissedebilmem, hatta bunu da bırakın, düşünebilmem bile ne dehşet verici..!! Ama böyle.. özür dilerim..
Sanırım, canlıların yaşadıkları doğrultusunda güdülerle birlikte, anlarına ve ruhlarına özel bir duygu bu..!?
George Orwell’in de dediği gibi; önemli olan yaşamak değil, başarmak hiç değil. Önemli olan, -haddim olmayarak bir ilaveyle- bazen bir kuş, bazen de bir köpek gibi insan kalmayı bilmektir.

ABİ dedi ki...

Warhawk, teşekkürler..
7.Oda, Bence var..
Espresso, Olaya Terörist başı tarafından bakmamıştım bu iki satırı yazarken..
Ama o konuda şunu söyleyebilirim. Adada, öylece günlerini doldurup eceli ile ölümü beklemesi ve sonunda ölmesine sevineceğimi ya da "Ohh" diyeceğimi sanmıyorum..
Ha, asılsaydı ne olurdu, ne hissederdim.. Sanırım daha farklı olurdu..
Ama bu da Onu bazı kesimlerde kahraman yapardı herhalde..
neyse,
ben bizim toplumumuzda olan "Ölümüne küslük" ya da hani "Mezarına bile gitmemek" gibi tâbir edilen, sıfat koyamayacağım kadar güçlü nefret duygularından bahsediyordum..
Çok acı bir şey bu, böyle hissedenler adına..

ÇALIŞAN ANNE OLMAK dedi ki...

Kötü olmak yaşama kötü bakmak çok daha zor. Birisi ile küs olmak ve ölümüne üzülmemek o kişinin zamanında yaşadığı acılarla direkt alakalı bence. O nedenle bu konuda kesin bir şey söyleyemiyorum ama şu gerçek ki insan küs olduğu insanı çok ama çok daha fazla düşündüğü :) Kendi içinde onunla konuşur, hesaplaşır vs vs. Ve bu hesap hiç bitmez son nefese kadar. Bu insanı yoran, psikolojisini bozan, hayata pozitif bakışı negatife çeviren kısaca insana hayatı zehir eden bir durum.
Zaten küslüğü kine çeviren insanda pek normal bir insan değildir gibi geliyor. O yüzden bir başkasına kinlenmiş ve küsmüş bir insanada ben küserim herhalde :))))))
Benim hayata bakışımı etkilemesin diye. Nasıl bakış açısı ama :)))

hep dedi ki...

Oooooo,
Sevgili Abi,ayır ayır bitmez insanları yahu,ne iki bölümü..Yeryüzünde yamyamlar bile var düşünsene..Boşver sen o çeşit kabilelerden olanları..Elinde eser miktarda değil,yeter miktarda gerçek insan varsa,bu yetsin-artsın..Gerisine hiç kafa yorma bence..

Adsız dedi ki...

Abi,uyuz etme adamı böle insan zannettiğin birimi var?Kafa yapma bizle...seni okuyup duruyoruz,kafamızı karıştırma..