Pazartesi, Ağustos 20, 2007

N.K. için..:(

Galoşları giydim, bir de maske verdiler.. Onuda taktım yüzüme, girdim odasına..
Komadan çıkmıştı.
Çok hâlsizdi.
Konuşamıyordu.
Konuşmaya çalışıyordu. Tam anlaşılamıyordu söyledikleri..
Yalnızdı odasında..
Kimse yoktu yanında.
Pis duvarlara bakıyordu yatağı..
Eğer başını biraz oynatıp sağ tarafından dışarı bakabilseydi, balkonda, rüzgârdan sürekli çarpan şeyin, bozuk dolap kapağı olduğunu görebilirdi.
Sinir bozucu takırtıyı mutlaka duyuyordu ama mecâli yoktu oraya bakacak.. Kafasını sadece aşağı yukarı hafifçe oynatabiliyordu..
Bana ya da Mehmet'e gözlerini çevirerek bakabiliyordu yalnızca..

Çıktık.
Bir banka oturduk Mehmet'le..
Birer sigara yaktık.
Bir televizyon ve bir player alıp odasına koydurmaya karar verdik.
Pis duvarlara bakmasın diye..
Biraz daha güzel zaman geçirebilsin diye..

Ben çok şey paylaşmıştım, şu anda hayata tırnakları ile yapışmaya çalışan bu adamla..

9 yorum:

g. dedi ki...

hastaneleri oldum olası sevmem, hasta ziyaretlerini de...nedeni belli tüm bunların ama ben yine de söylemem neden hastanelere gidemediğimi...hastalıktan gebersem de, ateşim 40'a fırlasa da oraya götürmeye çalışanlara itiraz ederim hep bişeyim yok şimdi geçer diye...şimdi anlattın ya abi tüm bunları biraz daha nefret ediyorum hastanelerden...ama denildiği gibi Allah oraya düşürmesin, yokluğunu da göstermesin...Acil şifalar N.K.'ya da:(

Adsız dedi ki...

Sevgili Gamze, Kaç yaşındasınız bilmiyorum. Katılıyorum; hastane ortamı tabii ki sevilecek bir ortam değil. Ancak; hastalarınızı hatta "hastaları" ziyaretten ve onları yalnız bırakmamaktan imtina ( :P lafa bak ) etmeyin. Uzun anlatmaya gerek yok..
Ama, en azından ve en bencil tanımla "elinizdeki en değerli varlığın değerini anlamaya yardımcı olur"
Hastaya etkisi mi?
Bu anlatmakla anlaşılmaz...

Aabü,
Tek yöne bakan ve tek yöne dönük yatan N.K.'ya vücudu isyan ederken, o sokaklarda amaçsız bile olsa "yürümenin" ne büyük armağan olduğunu düşünecek. Basitliğiyle bizim hiç aklımıza gelmeyen bir değeri...

İyi niyetli ve sevgi dolu yaklaşımınıza, şifa dileklerimle duacı olarak eşlik edeceğim.

SEVGİYLE...

g. dedi ki...

anonim;
hastaları ziyaretten imtina ettiğim (kelime yabancı değil severek kullanırım) falan yok aslında ama sevmiyorum işte hastaneleri...ama söylediklerinize tamamen katılıyorum....

Adsız dedi ki...

Yazdıklarını doğru anlamadığım için özür dilerim Gamze..

ABİ dedi ki...

N.K.'nin odasında şu anda bir tv var.. Ve dvd yerine balkona bir portatif anten kuruldu..
Televizyon seyrediyor..
Haaaa.. Kirli duvarlara bakması daha iyi değilmiydi diye sorarsanız, ne biliim.. Haklı olabilirsiniz.

gülçin dedi ki...

kirli duvarlara bakmak deyince aklıma o.henry'nin o güzelim öyküsü geldi abi. ismini hatırlayamadım ama. hani hastanede pencerenin yanındaki yatakta yatan hasta, uzaktakine pencereden gördüklerini anlatarak onun hayata dönmesini sağlıyordu. işte çocuklar koşup oynuyor, balonlar çiçekler bulutlar diyerek..

hay allah ne biçim yorum oldu bu da. neyse, yarın öykünün adını vereceğim. söz.

gülçin dedi ki...

buldum abi. hıncal uluç bir yazısında özetlemiş zamanında. aslını okumak giib değil tabii, ama gene de hoş olacağını düşündüm.

"Bir hastahenede geçiyordu öykü.. Bir odada iki yatalak hasta.. Birinin yatağı pencerenin kenarında.. Öteki içerde.. Pencere kenarında oturan, içerdekine, gördüklerini anlatır, sabahtan akşama kadar.. Harika ağaçları.. Ağaçların dalına konan ve sevişen kuşları.. Açan çiçekleri.. Ağaçların altında buluşan gençleri.. Ertesi gün gene gelenleri, gelmeyenleri.. Bir film gibidir anlattıkları.. İçeri tarafta yatan bunları görebilmek için can atar.. Giderek tutku haline gelir, pencere kenarındaki yatağa sahiplenebilmek.. Aylardır dinlediği o harika şeyleri gözleri ile görmek için yapmayacağı şey yoktur. Günün birinde eline bu fırsat geçer. Pencere önündeki hastanın ölümünü kolaylaştırır. Ertesi sabah gelen hastabakıcılar, pencere önündeki cesedi alırlarken, onlardan rica eder, kendi yatağını pencere önüne taşımalarını..Taşırlar.. Adam heyecanla doğrulur, cama doğru uzanır ve görür.. Pencerenin bir metre ötesinde yüksek bir duvar vardır. Hapishane duvarı gibi.. Bu pis duvar dışında görünen hiç, ama hiçbirşey yoktur.. "

acaba N.K. için birinin yanında kalıp kitap okuması iyi fikir olabilir mi?

g. dedi ki...

umuyorum N.K. bir an önce iyileşir ve sevgili abi siz yine çok şey paylaşırsınız...

Adsız dedi ki...

sevdiklerimizin derdi derdimiz oluyor.

bir de abi, niçin kirli duvarlara baksın ki?!! çok da iyi düşünmüşsünüz bence ..
acil şifalar diliyorum..