Çocuktum ufacıktım, top oynadım acıkMADIM..
O zamanlar tüm dünya her şey oyun, tek sorumluluk eve vaktinde gitmek. Deli miyim açlık için oyunu bırakayım..:)))
Boş arsalar ve iki katlı evlerimizin bahçeleriydi oyun alanlarımız. O bahçeler ki, yeni dünya, dut, şeftali, erik ağaçları.. Oyun içinde kaşla göz arası çıkılan ağaçlar, dallarından koparılıp mideye indirilen hormonsuz meyveler..
Sonraları ağaçlara çıkamaz, boş arsalarda dolanamaz olduk. Ne arsa kaldı ne meyve ağaçları, 10-15 haneli bloklar dikildi üzerlerine. Ağaçlarsa kesildi, 4 hane daha fazla dikilsin arsalara diye, turfanda yok oldu ve meyveler bitti..
Sonra, sonra ne mi oldu? Oyun bitti. Biz büyüdük...
..Ve artık herşey doymak için..
Ben top oynarken YORULMAK istiyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
Lik, sapan, misket, yakantop, kovboyculuk, seksek, camurdan heykeller, kardanadam yapmacalar, kizakla kaymacalar, aksamlari bile mahallede guvenle saklambaclar... blah blah... sadece top oynamak mi ABI, ben daha hepsini istiyorum.
ne çok severdim sokak oyunlarını..
hakikaten de açlık umrumda olmazdı.
acıktığımı anlamazdım zaten.
ayak ipleri,taş oyunları bir de "pışık oyunu" vardı:)onu belki sizler bilmezsiniz..
saklambaçlar...
şimdi hayat bize saklambaç oynuyor galiba.
yitirdiklerimiz..sakladıklarımız..
saklandıklarımız...
ben kuguu'nun lik'ini bi de bercy'nin pışık'ını bilmiyorum hakikaten..
isim şehir oynardık yaw..
sessiz film..::))
good old days'in şiirini hatırladım espresso..
eline sağlık..
yazar "Espresso" dur, Kuguu..Huu..))
Komşu komşu huu meraba sevgili Kuguu, ben kardanadam hiç oynayamadım:(( ne şanslısın.. Hadi sömestirde sen beni kardanadam oynamaya, ben de seni ilk yaz tatilinde (özlediğin) Aya Yorgi'de kovalarımızla kumdan kale yapmaya götüreyim..
Tatlı Bercy, sen cezalısın aslında ama kızamıyor bi türlü sana:)) neden mi? Tarumardan ve beni ikinci kez tanımamandan.. İşaret parmağımı orta parmağımın üzerinden indirdin küsüm ama'yı bozduk:).. Saklambaç.. hep ebe olmayı sevdim, saklanırken heyecanlanırdım çünkü, hala da saklanmayı sevmiyorum. Sahi "pışık" ne?
Sevgili Abi, ben good old days şiirini unutamıyorum ki.. O yazıya yorum da yazamamıştım hatırlarsan kal gelmişti:)) Ama aklıma öyle bi yazıp benimsemişim ki, cümlelerimden onlar çıkıyor gördüğün gibi..
..Ve sevgili Ben, ben rakamları en çok çocukluğumda sevmişim bu kadar.. 3, 5, 7... 3 taş, 5 taş, 7 kiremit.. Yanlarına para birimi geldi miydi sevmiyorum rakamları..
Aslında demem o dur ki, ben de aslında çoğunuz gibi yorgunum hayattan, büyük olup doymak için koşmaktan..sorumsuz günlerimi özledim..
Şu sıralar yalnızca, eski çocukluk günlerimdeki gibi YORULMAYI özledim..
Abi, balonlara teşekkür..
Berceste'de, Elif'te, Rehâv@'te ve Espresso'da ve biraz kendimde de gözlemlediğim bu durumun nedenini merak ediyorum..
Kimimiz az kimimiz çok.. ama hepimizde bi kırgınlık sezinliyorum.
belki başarıyorlar gibi geliyor ilk anda..
ama benden yana başaramayacaklar..
bu kesin..
oyun bitmedi. bitmeyecek..
:) İşte lider, işte captain, işte Abi..
Abi, ses kapalıydı ve yanda "BİTMEZ"i görünce, yeminle, ne koyduğunu anladım:)))
Yauw kızma hemen, kendi adıma, umutsuzluğa düştüğüm falan yok. İnsan arada bööle hisseder bilirsin ve paylaşmak ister.. Paylaşıp, 3 aşağı 5 yukarı kendi gibi hisseden birileri olduğunda, ya da senin gibi ver gazı ver gazı..:) durumlarında bir iç ferahlığı, yaslanacak bir omuz, hoştur be Abi!
Yoksa tümden böyle hissetseydim, hem Bercy'ye hem Re'e söylediklerim yalan olurdu.. Ben yalan olurdum..
Hadi al misketlerini in bahçeye, ben de gazoz kapaklarımı getiriyorum:)
durun yahu beni almadan nereye..?
ben de getiriyorum misketlerimi :)
ayrıca size daha "pışık" öğreticem:)
amma ene okşayıcı bir oyundu yahu !
bu arada ben bu blogda ne kadar huzur buluyorum,ne kadar sevildiğimi hissediyorum...
ben gorup cevap verene kadar yeni yazi gelmis. burada atlanirsa cvp oradan olsun bari:))
ben espresso'nun bu davetine büyük beyaz balonlarla ve bir bayrakla icâbet edeceğim..birazdan..
Yorum Gönder