Perşembe, Aralık 21, 2006

Nereden nereye..

Zamanın büyük hükümdarı olan Timur, Nasrettin Hoca'nın köyüne, bakmaları için iki fil yollar. Bu filler, zaten karınlarını zor doyuran yoksul köy halkını canından bezdirir. Ekinleri fil tarafından ezilir, ama, tabii ki koca Timur’a “al bu filleri” diyecek cesaret de kimselerde yok. Sonunda, bu eziyet köylünün canına artık tak der ve hep beraber Nasrettin Hoca'ya giderler. “Aman hocam, canım hocam, senin Timur’la aran iyidir, kurtar bizi bu dertten” derler. Hoca, düşünür taşınır ve der ki; “Tamam ama, ben yalnız gitmem, Timur’a tüm köylü beraber gideceğiz.” “Tamam” der, köylüler, “Söz, beraber gideceğiz!” ve Hoca önde, köylüler arkada yola çıkarlar. Hoca, bu uzun yolda arada bir arkasına bakar; arkasındaki köylü topluluğu gittikçe azalmaktadır. Önemsemez ve yola devam eder. Bir konaklama sırasında Hoca yine köylülere bir göz atar; çok miktarda azalma vardır. Devam ederler yola, sonunda Timur'un bölgesine gelirler, hoca yine arkasına bakar; arkada artık üç beş kişi kalmıştır. Kaçış yoktur, çünkü Timur geleceklerini öğrenmiş ve köylüleri beklemektedir.

Sonunda, Timur'un huzuruna kabul edilmek üzere yan odada bekletilirken, Hoca bir de bakar ki, ardında artık kimseler kalmamış! Timur'un önüne tek başına çıkmak zorundadır. Timur;

- Söyle bakalım Hoca efendi, derdiniz nedir?

Hoca cevap verir;

- Hükümdarım, bizim köye iki fil yollamıştınız ya, der.

Timur kaşlarını çatarak;

-Eeeeeee!? Ne olmuş yani?

Hoca yanıtlar;,

- Köylü iki filden pek memnun, bize şöyle üç beş fil daha verirmisiniz?!

Hiç yorum yok: