Klâsik ismiyle Manik Depresif Hastalık (Manik Depresyon), yeni adı ile "Bipolar Disorder" konusunda sizlere kısaca malûmat vermek istiyorum.
Bu hastalık psişik çökkünlük ve taşkınlık dönemleri, hecmeleri ile karakterizedir.
Depresyon hecmelerinde çökkünlük, keyifsizlik, hayattan haz alamama, kendine güvenememe, kolay hüsrana uğrama (öfkelenme, kavgacılık, ağlama, pes etme gibi), hâfıza (hipomnezi) ve konsantrasyon sorunları, çağrışımlarda, konuşmada ve yazmada yavaşlama, dikkat azalması, cinsel isteksizlik, ölüm hâttâ intihar düşünceleri, iştahsızlık veya aşırı karbohidrat tüketimiyle karakterize iştah artışı, uykusuzluk veya aşırı uyuma isteği görülür. Bâzı vak'alarda kendini suçlayıcı hallüsinasyon ve hezeyanlarla karakterize psikotik belirtiler eklenebilir. Başta alkol olmak üzere, her türlü uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı artar.
Mani hecmelerinde bunların ayna hayâli gibi belirtiler zuhur eder: Taşkınlık, aşırı keyiflilik, hayattan aşırı haz alma, kendine aşırı güvenme ve grandiyozite, hüsrana uğrayamama (öfkelenme, kavgacılık, inat ve ısrarla üzerine gitme gibi), hâfızada artış (hipermnezi) ve konsantrasyonun artışı ama akabinde dağılması, çağrışımlarda hızlanma ve saçma sapan çağrışımlar ile saçma sapan fikirlere, hükümlere varma, aşırı konuşma ve yazma (graphomania), spontan ve irâdî (volonter) dikkatin artması akabinde de irâdî dikkatin dağılması, aşırı ve kolay dağılabilir dikkatlilik (distractibility), cinsellik artışı, öldürme hâttâ katil düşünceleri, iştahta farklılaşmalar, uykuda azalma görülür. Bâzı vak'alarda başkalarını suçlayıcı hallüsinasyon ve hezeyanlarla karakterize psikotik belirtiler eklenebilir. Manik vak'alar mütecâviz, tehditkâr, kolay alevlenen ve fevrî tavırlarıyla dikkati çekerler. Başta alkol olmak üzere, her türlü uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı bunlarda da artar.
Pek çok vak'ada karma epizod dediğimiz tabloyu görürüz: Hem mani hem de depresyon belirtileri iç içedir.
İlk ve son baharlarda bu hastalık azar. Hastaların ekserîsinin bahar mevsimlerinde hecmeleri gelir veya mevcutsa şiddetlenir. Bunun evrimsel ve biyolojik kökenleri vardır.
Çok erken başlangıçlı, psikiyatrik tedavi görmeyen hastalarda narsisist, antisosyal ve hudutta (borderline) kişilik özellikleri yerleşir. Hecmelerin arasındaki "normâl" yâni ruh hâlinin dengede olduğu (euthymic) dönemler kaybolur ve bu hastalar kaotik, erratik, erotik, marjinal bir hayat sürer hâle gelirler. Zaman zaman münzevîleşir, zaman zaman da keşif ve icat fikirleri, hâttâ hezeyanlarıyla ortaya çıkar, her tarafa bulaşır hâttâ saldırırlar. Uyaran arayıcı (stimulus seeking) ve bunun için de tahrik edici tavırları tipiktir. Ciddiye alındıkça daha fazla saçmalarlar ve durumu farkında olmayanları da etkileyebilirler. Tedavi edilmedikçe, bu hastalara aldırış etmemek, kendileriyle tartışmaya girmemek en doğrusudur. Çünkü tenkide gelemezler ve itirazlardan dolayı saldırganlaşabilir, hakaret edebilir, daha da ileri gidebilirler. Cezadan da anlamazlar; bir süre seslerini kesseler bile, tekrar ve daha şiddetle yaygaraya başlarlar.
Manik depresif hastalığın klâsik formu (Bipolar 1 Disorder) genel toplumda %1.5 civarında iken, Bipolar Spektrum Hastalıkları dediğimiz bu karma ve teşhis ve tedaviden mahrum vak'aların toplumun %10 ilâ 15'ini oluşturdukları düşünülmektedir.
Prof.Mehmet Kerem Doksat
Bu hastalık psişik çökkünlük ve taşkınlık dönemleri, hecmeleri ile karakterizedir.
Depresyon hecmelerinde çökkünlük, keyifsizlik, hayattan haz alamama, kendine güvenememe, kolay hüsrana uğrama (öfkelenme, kavgacılık, ağlama, pes etme gibi), hâfıza (hipomnezi) ve konsantrasyon sorunları, çağrışımlarda, konuşmada ve yazmada yavaşlama, dikkat azalması, cinsel isteksizlik, ölüm hâttâ intihar düşünceleri, iştahsızlık veya aşırı karbohidrat tüketimiyle karakterize iştah artışı, uykusuzluk veya aşırı uyuma isteği görülür. Bâzı vak'alarda kendini suçlayıcı hallüsinasyon ve hezeyanlarla karakterize psikotik belirtiler eklenebilir. Başta alkol olmak üzere, her türlü uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı artar.
Mani hecmelerinde bunların ayna hayâli gibi belirtiler zuhur eder: Taşkınlık, aşırı keyiflilik, hayattan aşırı haz alma, kendine aşırı güvenme ve grandiyozite, hüsrana uğrayamama (öfkelenme, kavgacılık, inat ve ısrarla üzerine gitme gibi), hâfızada artış (hipermnezi) ve konsantrasyonun artışı ama akabinde dağılması, çağrışımlarda hızlanma ve saçma sapan çağrışımlar ile saçma sapan fikirlere, hükümlere varma, aşırı konuşma ve yazma (graphomania), spontan ve irâdî (volonter) dikkatin artması akabinde de irâdî dikkatin dağılması, aşırı ve kolay dağılabilir dikkatlilik (distractibility), cinsellik artışı, öldürme hâttâ katil düşünceleri, iştahta farklılaşmalar, uykuda azalma görülür. Bâzı vak'alarda başkalarını suçlayıcı hallüsinasyon ve hezeyanlarla karakterize psikotik belirtiler eklenebilir. Manik vak'alar mütecâviz, tehditkâr, kolay alevlenen ve fevrî tavırlarıyla dikkati çekerler. Başta alkol olmak üzere, her türlü uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı bunlarda da artar.
Pek çok vak'ada karma epizod dediğimiz tabloyu görürüz: Hem mani hem de depresyon belirtileri iç içedir.
İlk ve son baharlarda bu hastalık azar. Hastaların ekserîsinin bahar mevsimlerinde hecmeleri gelir veya mevcutsa şiddetlenir. Bunun evrimsel ve biyolojik kökenleri vardır.
Çok erken başlangıçlı, psikiyatrik tedavi görmeyen hastalarda narsisist, antisosyal ve hudutta (borderline) kişilik özellikleri yerleşir. Hecmelerin arasındaki "normâl" yâni ruh hâlinin dengede olduğu (euthymic) dönemler kaybolur ve bu hastalar kaotik, erratik, erotik, marjinal bir hayat sürer hâle gelirler. Zaman zaman münzevîleşir, zaman zaman da keşif ve icat fikirleri, hâttâ hezeyanlarıyla ortaya çıkar, her tarafa bulaşır hâttâ saldırırlar. Uyaran arayıcı (stimulus seeking) ve bunun için de tahrik edici tavırları tipiktir. Ciddiye alındıkça daha fazla saçmalarlar ve durumu farkında olmayanları da etkileyebilirler. Tedavi edilmedikçe, bu hastalara aldırış etmemek, kendileriyle tartışmaya girmemek en doğrusudur. Çünkü tenkide gelemezler ve itirazlardan dolayı saldırganlaşabilir, hakaret edebilir, daha da ileri gidebilirler. Cezadan da anlamazlar; bir süre seslerini kesseler bile, tekrar ve daha şiddetle yaygaraya başlarlar.
Manik depresif hastalığın klâsik formu (Bipolar 1 Disorder) genel toplumda %1.5 civarında iken, Bipolar Spektrum Hastalıkları dediğimiz bu karma ve teşhis ve tedaviden mahrum vak'aların toplumun %10 ilâ 15'ini oluşturdukları düşünülmektedir.
Prof.Mehmet Kerem Doksat
Tüm bilgi ve M.Kerem DOKSAT linki için TIKLAYINIZ.
1 yorum:
Muzip depreşik
Yorum Gönder