..Bir toplumun sahip olabileceği en değerli hasletlerden birinin müzakere kültürü ve uzlaşma olduğunu düşünüyorum. Farklı zihniyetlerde olabiliriz. Dünyayı muhatabımızla neredeyse taban tabana zıt bir zaviyeden algılıyor olabiliriz. Birbirimize katlanamıyor olabiliriz. Ama bu bile, olgun insanlar için hemhal olmanın, abi-kardeş, baba-evlat, komşu, hemşehri, meslekdaş olmanın önünde engel teşkil etmeyebilir. Kanımızın kaynamadığı insanla rutin zorunluluklar dışında görüşmeyiz olur biter. Ama başkalarına gösterdiğimiz nezaket (ya da kabalık) aslında bizim ne biçim bir insan olduğumuzun en su götürmez kanıtıdır. Yarın bununla anılırız...
...Eğer hepimizin lideri iseniz, neden oylarımızla seçilmiş temsilcilerimizin toplandığı meclisin başkanına hem de kamuya açık alanda beden dilinizle küfür ediyorsunuz? Siz ki o kadar okumuş, mesleki yaşamınızda alabileceğiniz en yüksek terfiyi almış, bir ölümlünün ulaşabileceği en yüksek resmî mertebeye ulaşmış bir kişisiniz. Daha önce de en üst düzey hukuk kuruluşunun başkanıydınız. Suçluluğu yasalarca sabit olmamış bir insana (meclis başkanı ya da tinerci ya da uyuşturucu bağımlısı ya da reklamcı, her kim olursa olsun) neden tüm dünyanın gözleri önünde hakaret ediyorsunuz?
Tamamını okumak için tıklayınız..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder