Emine Hanım: Babaannem. 1994, 8 Ağustos'ta göçmüştü. Gözlerini ben kapatmıştım.
Kurtcebe bey: Pant'ın babası. O'da hemen hemen o sıralarda gitmişti.
Rüya şöyle: Halihazırda ki evimiz. Ama babaannem bizde kalıyor. Herşeyi ortalarda.. Özel eşyaları, uzun donu, basma mintanı. Ancak kendisi yok. Merak oluyorum, nerede diye. Nereye gitmiş olabilir, bu yaşta bu kadın, benden habersiz? Babam geliyor aklıma. 1980'lerde bırakmış olduğu işini yapıyor rüyamda.. Fakat gel gör ki babamın iş telefonu aklımda yok. Eski bir rehber de buluyorum bir numara, adının karşısında. Ama düşler abukluklar durumu ya. Rehber eski olmasına karşın, numaralar yeni hali ile yazıyor.Yani yedi haneli. Ben saksıyı çalıştırarak o dönem de bu numara kaçtı, neyin başında ne vardı gibisinden tahminlerle numarayı buluyor ve çeviriyorum. Babam'a babaannemi soruyorum, "Beni oraya çağırdı, gelemedim. O bana geldi, burada buluştuk. Bu kadar merak etme, Emine'yi. Yanımda. İyi.." diyor. Telefondaki kişinin babam olduğuna eminim. Ama sesi Kurtcebe amcanın sesi. Bunu farkettiğim sırada irkiliyorum ve..
..uyanıyorum. Doğru balkona. Bir sigara. Bir tane daha. Accaip bir mehtap var.
Rahmetli dayım buna Ay Maytabı derdi, şakadan.
Mehtaba bakarak, on iki Eylül'de bypas olacak olan babamı düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder