Yaz bekarıyım.. Dün gece bir seyler atıştırmaya gittim,Kırçiçeği'ne. Kalabalık. Sağ taraf sigarasız bölüm. Ben solcuyum. Tanıdığım bir garson var, sabah çorbalarından. Arı gibi koşuşturuyor. Kapıya yakın bir masaya oturdum. Siparişimi verirken bir aile girdi içeri. Adam "Çok acelemiz var. Mümkünse öne aldırıver bizimkileri." dedi, sadece garsonun ve benim duyabileceğim bir sesle. Garson bana hafif bir tebessüm attı, hani idare ediyoruz arada gibisine.
O sırada başka masadan bir bayan "Bakarmısınız?" diye seslendi. Garson o tarafa seyirtti. Kadın arka masamızda sigara içiyorlar diye söylendi yüksek sesle. Garson bu kez o masaya yöneldi ve "sigarasız bölüm" yazan koca levhanın yanında keyifle dumanlarını savuran bayana "Hanımefendi burası sigarasız bölüm. Lütfen sigaranızı söndürebilir misiniz?" diye sordu. Kadın "Ben görmedim yazıyı." diye söylendi. Garson tekrar "Lütfen" dedi. Kadın sertleşerek "Söndürmem." diye yanıtladı. "Yan masalardan şikayet var." diyen garsona çevre masalardan da bir kaç kısık destek gelince, şirret ve terbiyesiz bayan bu kez herkesin duyabileceği bir sesle "Bir daha buraya gelmiycem." dedi. Garson ise kısık bir sesle "Canınız sağolsun." deyiverdi. Şirret kadın ve ekibi masadan kalkarken ilk gelen adam garsona "Henüz bizim siparişleri vermedin herhalde ." diye laf attı masasından.. Ve başka bir masadan bir adam "Hesap.." diye söylenirken boşluğa bir imza attı, tipik hesap isteme hareketi ile.. Bu andan itibaren garsonun, benim siparişimi ve işi acele olan masanın siparişlerini mutfağa yazdırması toplam bir dakika bile değilken, hesap isteyen adam, "on beş dakkadır hesap bekliyoruz." diye söylenerek kasaya doğru yürümeye başladı. Bahşiş bırakmaktan yırtmak istemesinin küçük planlarını yapıyordu sanıyorum, loplarında. Garsonla gözgöze geldik yeniden. Gülümsüyordu halen.
On dakika kadar sonra işi acele olan masa yemeğini bitirmek üzereyken, adam garsona bir kaç çay ve kahve söyledi. Yemeğin bitmesinden sonra yirmi dakika kadar da bu keyif sürdü masada.. Ben hem olanları hem de garsonu izliyordum merakla. Bu arada patron masasının yanına çağırdığı garsona bir ince giydirme yaptı, müşteriler memnun değil ayağına. Kalkmak üzere hesabımı öderken tekrar gözgöze geldik O'nunla. Yüzünde tebessüm vardı ama, belki bana öyle gelmişti, dolu doluydu ellilerine doğru giden garsonun gözleri.
O sırada başka masadan bir bayan "Bakarmısınız?" diye seslendi. Garson o tarafa seyirtti. Kadın arka masamızda sigara içiyorlar diye söylendi yüksek sesle. Garson bu kez o masaya yöneldi ve "sigarasız bölüm" yazan koca levhanın yanında keyifle dumanlarını savuran bayana "Hanımefendi burası sigarasız bölüm. Lütfen sigaranızı söndürebilir misiniz?" diye sordu. Kadın "Ben görmedim yazıyı." diye söylendi. Garson tekrar "Lütfen" dedi. Kadın sertleşerek "Söndürmem." diye yanıtladı. "Yan masalardan şikayet var." diyen garsona çevre masalardan da bir kaç kısık destek gelince, şirret ve terbiyesiz bayan bu kez herkesin duyabileceği bir sesle "Bir daha buraya gelmiycem." dedi. Garson ise kısık bir sesle "Canınız sağolsun." deyiverdi. Şirret kadın ve ekibi masadan kalkarken ilk gelen adam garsona "Henüz bizim siparişleri vermedin herhalde ." diye laf attı masasından.. Ve başka bir masadan bir adam "Hesap.." diye söylenirken boşluğa bir imza attı, tipik hesap isteme hareketi ile.. Bu andan itibaren garsonun, benim siparişimi ve işi acele olan masanın siparişlerini mutfağa yazdırması toplam bir dakika bile değilken, hesap isteyen adam, "on beş dakkadır hesap bekliyoruz." diye söylenerek kasaya doğru yürümeye başladı. Bahşiş bırakmaktan yırtmak istemesinin küçük planlarını yapıyordu sanıyorum, loplarında. Garsonla gözgöze geldik yeniden. Gülümsüyordu halen.
On dakika kadar sonra işi acele olan masa yemeğini bitirmek üzereyken, adam garsona bir kaç çay ve kahve söyledi. Yemeğin bitmesinden sonra yirmi dakika kadar da bu keyif sürdü masada.. Ben hem olanları hem de garsonu izliyordum merakla. Bu arada patron masasının yanına çağırdığı garsona bir ince giydirme yaptı, müşteriler memnun değil ayağına. Kalkmak üzere hesabımı öderken tekrar gözgöze geldik O'nunla. Yüzünde tebessüm vardı ama, belki bana öyle gelmişti, dolu doluydu ellilerine doğru giden garsonun gözleri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder