Salı, Nisan 11, 2017

onu bunu bilmem, olayın felsefesine de çok girmem...
şu Türk düşmanı, bu şöyle, öbürü böyle diyecek halim de yok ama bildiğim bir şey var;
geçtiğimiz 3-5 yıl öncesinin konjonktüründe...
(başka kelime bulamadım, baktım nasıl yazayım diye. öngörü ve kestirim gibi sözler çıktı.)
... eğer Türkiye'yi yöneten arkadaşlarımız...
Işıd, Deaş, Isil, Orta Doğu politikalarında farklı yerlerde dursaydı...
İslami Terör yoktur cümlesini sürekli Batılının kafasına kakacağına, din eksenli terör vardır'ı kabul ederek, bunları yeterli miktarda kınasaydı...
mavi boncukları kendi görüş ve çıkarlarına göre değil de Türkiye Cumhuriyetinin çıkarlarına göre dağıtsaydı...
kısacası, biraz akıllı olsaydı...
memleketimiz bugün o kadar farklı bir yerde olurdu ki...
hiçbirimiz inanamazdık.

dünyanın hiç bir uygar ve akıllı ülkesi o Türkiye'yi kaybetmek istemezdi...
ve çok değil bir kaç yıl önceki ortam bunu yapabilmek için çok uygundu.
ama öyle politikalar güdüldü ve öyle sözler sarf edildi ki, bu gün bir Avrupalının gözünde üç kuruş değerimiz kalmadı.
yirmi yıldır Belçika'ya girip çıkan yeşil pasaportlu teyzeyi kapıdan çevirir oldu Avrupa'lı...
bakmayın çok ilgilenmiyorlar gibi göründüklerine ama inanın, Batı "Tayt giymenin tahrik sayıldığı" bir ülkeyi yeniden eski halinde görebilmek ve yine kabullenebilmek için en az 30-40 yıl bekleyecektir.
büyük kaybettik. çok büyük.
Evet çıkmış, Hayır çıkmış... fasa fiso...
BÜYÜK KAYBETTİK...
keşke şunları doğru yapabilselerdi diyeceğim ama...
halamın t.şşakları olsa, enişte oğlan doğururdu demek daha doğru galiba...

Hiç yorum yok: