Cuma, Temmuz 03, 2009

Nazım ve Metin...

İki kişiyi hatırladım bu akşam. İlki Nazım. Bilenler bilir Nazım ustanın yeri bende bambaşkadır. Hani bıraksanız saatlerce konuşabilirim onun hakkında. Gecenin bu saatinde içimden onu anmak geldi. Yok yok siyasi yönüyle değil, aşkları ve hemen aklıma gelen bir şiiri ile;

İstanbul'dayken Jöntürklerin Tanin Gazetesi yazarlarından birinin kızına aşık olmuştu. Ve Nazım bir kez aşık olmaya görsün, gözü hiçbir şey görmezdi. Sevmek onun için insan olmak demekti. Sevmek, birbirinin gözüne bakmak değil, aynı yöne bakmaktı. Nihayet Nazım Hikmet için sevmek yaratmak demekti:

“Benden sorulur oldu
dünyanın hali artık
İnsan ve toprak,
karanlık ve aydınlık.
Anladın ya,işim başımdan aşkın,
beni lafa tutma gülüm
ben sana aşık olmakla meşgulum.”

Ve tabi Metin Altıok, ne diyebilirim ki tam da bugün saçma sapan bir yangına kurban verdik.
Bir kabuk içinde
Birbirinden ayrılmaz
(:)
Aşk ve acı yüreğimde
İkiz badem içidir.

2 yorum:

Deniz dedi ki...

Allah her ikisine de rahmet eylesin... üzerlerine yıldızlı mısralar yağsın...

Bu iki güzel şairimizin bir başka kardeşi de şöyle demiş konuyla ilgili...

Aşk

Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır,bir üşütür,bir ağlatır,bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.

Kalemine (şu dijital alem için klavyene demek gerek sanırım :)) ) yüreğine sağlık sevgili JUBY...

GULTEINEN ENKELINI dedi ki...

senin de klavyene saglik cahil; yorumun sanki yaziyi tamamlamis...

juby ikiz badem icini hatirlattigin icin cok tesekkur ederim.cocukluguma dondum sanki