Pazar, Temmuz 12, 2009

Babalar Günü Hediyem...

Çocuklarımız aslında bizim değiller… Onların hayata gelmesine vesile olduk ve onları yüreğimizin en güzel odasına yerleştirdik. Onlarla birlikte güldük, onlarla birlikte ağladık. Onlarla birlikte korktuk, kimi zaman birbirimizi korkuttuk. Kimi zaman sevindik, kimi zaman umutlandık, bazen de hayal kırıklıkları yaşadık. Velhasıl hayatı paylaştık. Ama onlar bizim çocuklarımız değiller. Onların bizimle yaşamalarına izin veren hayatın çocukları. Onları bize sormadan verdiği gibi elimizden de alabilecek olan hayatın…
Kızımla birlikte, harika bir gün geçiriyordum. Eşim, kızım ve ben babalar günü arifesinde, kızım ve annesi dedemize ve bana hediye almak istemişlerdi. Yaz aylarında klimalarıyla insanı biraz rahatlatan alışveriş merkezlerinden birindeydik. Ve sıcak bir haziran günü insanların bedenlerini serinleten alışveriş merkezi benim ruhumun mezarı olmak üzereydi.
16 aylık kızım, eşim ve benim yanımızda, bebek arabasına oturmuş bir şekilde etrafını seyrediyor, her zaman olduğu gibi diğer insanlara laf atarak, sevimlilikler yaparak eğleniyor ve bir o kadar da çevresini eğlendiriyordu. Sadece 10 saniye, evet sadece 10 saniye kızımdan gözümü ayırdım ve eşimle konuşmaya daldım. Her ikimizde ilgisiz ebeveynler değildik, ancak 10 saniyeliğine de olsa bir kızımız olduğunu unutmuştuk. Arkamızdan gelen hırıltı sesi ruhumuza saplanan hançer olarak duyurdu kendini. Dönüp baktığımızda bembeyaz olan yüzüyle nefes alamayan biricik Doğa’mızı gördük. Saçındaki tokaların ağzında olduğunu ve çıkaramadığını fark etmemiz ve müdahale etmemiz arasında sanki zaman donmuştu. Zor da olsa 2 adet tokayı çıkarmayı başardık. Ancak Doğa’da hala anormallikler devam ediyordu. 3 adet tokası olduğunu biliyorduk ve 3. tokanın arabasının içinde ya da yere düşmüş olması için dua ediyorduk. Ama değildi. Ölümle yaşam arasında ki kemerli kapının kilit taşı gibi 3. toka kızımın boğazına takılmıştı. Ve Tanrı o kapının açılmasına izin vermedi. Yaşam tarafında bıraktı minik Doğa’mızı. Hayatın çok yeni bir yavrusuydu çünkü. Daha 16 aylıktı. Kan damlıyordu ağzından ve tanrı hayatı o kanla geri verdi doğaya. 3. Tokayı kanlar içinde istifra ettiğinde tıpkı doğduğunda ruhuna verilen ilk nefes gibi ciğerlerine doldurdu hayatı minik Doğa. Korkmuştu, titriyordu, istediği tek şey annesi ya da babasının sıcaklığını hissetmekti.
Eşimle olayın şokundan kurtulmamız ciddi bir süre aldı. İkimiz de suskun bir suçlama yapıyorduk kendimize. Bir yandan da minik Doğa’nın korkmuş ve ağlamaktan titreyen bedenine sarılıyor, korkularımızı ve tanrıya olan şükranlarımızı paylaşıyorduk yavrumuzun teninin sıcaklığıyla. Sonrası acil serviste geçen 1 saat ve ciddi olmayan ve boğazın çeperinde yer alan minik sıyrık.
Eşim “keşke takmasaydım o tokaları, keşke böyle bir olay olmasaydı” diyordu, eve dönüp Doğa’yı yatırıp baş başa kaldığımızda. Bense o zaman anladım bu olaya “kötü” ya da “keşke” olmasaydı dememeyi. Çünkü o bize iyilik yapandır. Hayatın ne denli kontrol edilemeyeceğini anlatandır. Dersler veren ve şükrettirendir.
Babalığın, sadece çocuk sahibi olmakla elde edilemeyeceğini anlamış ve babalar günü hediyemi bizzat Tanrı’nın kendisinden almıştım.

9 yorum:

GULTEINEN ENKELINI dedi ki...

Karnima kramplar girdi okurken; buyuk gecmis olsun; verilmis sadakaniz varmis...

ABİ dedi ki...

çok kötü bir anıyı çok iyi bir öğretiye dönüştürmek bile okurken ya da olurken yaşanılan dehşeti azaltmayabiliyor bazen.

egemavisi dedi ki...

Geçmişler olsun. Bir daha yaşanmaması dileğiyle.

Kubilay Kızıldenizli dedi ki...

Canım "abim"..Büyük geçmiş olsun ve babalar günü hediyen uzun ,sağlıklı ve mutlu bir birey olarak büyüyüp serpilsin.
Sevgiler üçünüzede...Başta Doğa'ya elbette.

Deniz dedi ki...

Çok teşekkürler... bizim için hediye gibi bir ders oldu ve Abi, kesinlikle haklısın, o yaşanılan dehşet sonrası saçlarımda ilk kez aklar çıktı :((

Adsız dedi ki...

Yüce rabbim bir daha böyle üzüntüler yaşatmasın.Büyük geçmiş olsun. Hiç kimse canının canı acısın istemez.
Nilly

A.W. dedi ki...

Sonu tatlı biten acı bir tecrübe yaşamışsınız çok geçmiş olsun.

Çene kaslarım hala acıyor...

aysema dedi ki...

Çok çok geçmiş olsun. Bir an kaybettiniz sandım, ama çok şükür değilmiş. Mutlu, sağlıklı,başarılı bir ömrü olsun sevgili Doğa'nın...

cinar dedi ki...

çok geçmiş olsun. insanın çocuğu olunca daha da feci oluyor. Neyse ki şimdi sağlığı yerindeymiş Doğacığın. Allah sağlıklı uzun ömürler versin.