Dün akşam 90 dakika adlı programda, Haşmet Babaoğlu 'nun değindiği bir konuyu yazmak istedim.
Türk futbolunun bugün geldiği noktada, çok büyük bir tehlikenin varlığını anlattı sayın Babaoğlu.
Kulüp başkanlarının kendilerini ilâh görmesi, kendilerinden üst bir makam tanımaması,
o kulüpte oynayan gencecik çocukları tetikçi olarak kullanmaları üzerineydi, söylemleri...
Bu aslında sadece futbolla ilgili değildi bence... Toplumdaki tüm örgüt, dernek, kuruluşların yarasıydı.
Şöyle diyordu Babaoğlu;
"Kulüp başkanları, Federasyon başkanları, Hakemler, Futbolcular, Taraftarlar, hepsi birbiri ile kavgalı. Ama en tehlikeli olan şey, Kulüp başkanlarının henüz çok genç olan futbolcuları, borazanları, tetikçileri olarak kullanmaları, Onlara (Şimdi çık şöyle de... Şimdi bir daha çık, böyle de...) diyerek konuşturmaları... Zât-ı Muhteremlerin tetikçileri oldu bunlar."
Spor ve sevgi düşleri içinde bu işe soyunmuş gencecik beyinlerin yıkanarak, birer hiddet, hırs ve öfke makinesi hâline gelmeleri, birbirlerine "Kardeşiz biz..." demelerine rağmen, işi fiziksel tâcize kadar götürmeleri...
Bu gerçekten, spor gibi, içinde sevgi, saygı, kardeşlik, sevinç, hüzün gibi erdemleri barındıran bir olgu için en büyük tehlike.
Ancak suç, o gencecik çocukların, gencecik beyinlerin ve gencecik kardeşlerin değil...
Sırça kulelerinde bu işleri tetikleyen zât-ı muhteremlerin.
Ve bunu biraz aklı olan herkes biliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
doğru hemde sonuna kadar başındakiler eğikse, eğriyse diğerlerinden na kadar doğruluk beklenebilir ki...
Bu sozunu ettiginiz durum toplumumuzun her noktasinda var...yonetici olsun olmasin...sifatlarinin ardindan efelenenlerden tutun da belli bir konuma gelmis insanlara kadar...mesela daha yeni kesfettigim bir sey biz de rektorlerin oldugu kat binalarin hep en yukarilarindadir...zorulasilir!
(bu gibi yerlere sirca kosk denmesi bosuna diil) fakat gecen gun kampuste gordum ki bizim burada rektorluk birinci katta ve camekan bir kapi cotank diye girebilirsiniz...ne bir koruma gorevlisi ne kapilardan kapilardan gecisler...birinci katta mutevazi bir yer...
(bizde sirketlerde de, devletin yonetim kadrosunda her yerde padisahlik...var)
Sadece futbolda degil...Haksizlik etmeyelim.:)
Üstad,
Ben spor kulüpleri "şirketleşmeye" başladığı günden bu yana takım tutmayı bıraktım. Bir tek Milli Takımı tutar oldum.
Sporun şirketleşmesi sporun itici gücü olan "amatör" ruhu eritti, öldürdü.
Bir düşünün şimdi Metin Oktay' ı Fenerbahçe' de oynatmanız mümkün müydü veya Lefter Andoniyazis2 Beşiktaş'tan farklı bir takımda peki...
Peki onları "tetikçi" yapabilir miydiniz veya "ihale takipçisi" bir "gazeteci"...
Elbette hayır.Ama her şeyi ve hatta "takım ruhunu" bile alınıp satılabilir bir "metaya" dönüştürürseniz her şey mümkün.
Tetikçi de olunur ve hatta "tetikte".
Yorumunuza bu ara sonuna değin katılıyorum.
Ben mahalle takımların oyuncularından yetişen o kadroları ve fedakar takım ruhunu özlüyorum.
Kim bilir belki yine bir gün...
ABIcgm merhaba
bende performans haliyle oldukca geriden. Lina nasil oldu? cok ve cabuk gecmisler olsun.
Bu arada 2 kizina da babalarina da masallah diyorum. Ne guzel.
Sevgiyle.
KB
ps: ya mektup yazar gibi oldu biraz bu galiba- bunca aradan sonra:))
Yorum Gönder