Salı, Ağustos 26, 2008

Apartman Öğretileri (2)

Apartman öğretileri (1) burada..'ydı..


Nâdirdir, bir insanı gördüğüm ilk üç beş sâniye içinde, hakkında verdiğim karârın değişmesi.
Çok nâdir..
Yaramaz bu adam diye düşündüğüm hemen hiç kimse, sonradan "vay beee!" dedirtmedi bana.
Ama kabûllenmek gerekir, bir iki kez, "iyi birisi." diye düşündüğüm insanlar için oldu bu tip nidâlarım.
* * * *
2002-2004 döneminde iki sene apartman yöneticiliği yaptım. 1970 model, 24 dairelik bu apartmanın yıllardır süregelen ve oyalayıcı tedbirlerle bir türlü sonlandırılamamış problemlerine kesin çözümler buluverince, 23 dairenin hemen hemen tamâmı, hem beni çok sevdiler hem de sâmîmi ilişkiler içine giriverdiler.
Suratsız ve nâlet olarak bilinen iki tâne yaşlı dul teyze bile, ellerinde hediyeleri ile, yöneticiliğimin bitimini tâkip eden günlerde evimize gelip, teşekkürlerini sundular..
Kısaca, başarılı ve çok iş bitirilen bir yöneticilik dönemi, 1994-1998 arasındaki bekârlık dönemimde komşularımla kurduğum iyi ilişkileri, son on yıldır A.W. ve dört yıldır da Lina'nın aramıza katılması ile daha da pekiştirdi.
* * * *
5. katta, Karşıyaka'nın tanınan çocuk doktorlarından A. abla ve eşi müteahhit E. E. oturuyorlardı. 60'lı yaşlarının sonlarında olan bu karı koca, hayvansever, okuyan, konuşmasını bilen, sevdiğim bir çiftti. Özellikle E. abinin de beni sevdiğini gözlerinden okur, sözlerinden anlardım. Yakın bir yerlerde yaşayan bir oğulları vardı. Bir Amerikalı kızla evliydi. Birkaç sene önce de çocukları olmuştu.
Bir de kızları vardı. Bildiğim kadarı ile büyük kardeşti O. Evliydi ve İstanbul'da yaşıyorlardı. E. abilere iki torun veren bu kadın eşi ile birlikte tüp bebek işindeydi. İyi de kazanıyorlardı. İstanbul'da bir merkez açmışlar, tutunmuşlar, daha sonra da Samsun'da sanırım, bir ikinci merkez ya açmışlar ya da açmak üzerelerken, bir trafik kazasında karı-koca ölüp gitmişlerdi.
Yaz tâtili için E. abilere bırakmış oldukları çocuklarını almak üzere İstanbul'dan İzmir'e gelirlerken, sanıyorum Akhisar taraflarında bir yerde, jeepleri ile bir kamyonun altına girmişler ve çıkamamışlardı.
E. abi ve A. abla yıkılmışlardı. Kendisini daha çabuk toparlayan ve annesiz babasız kalan bu 3-4 yaşlarında oğlan ve 8-10 yaşlarındaki kız çocuğunun hayatlarının bir şekilde devâm etmesini sağlamaya çalışan E. abi oldu. Para sorunları yoktu.. İlk bir kaç sene her iki çocuk, burada, bizim apartmanda kaldıktan sonra, ilkokul döneminde oğlanı, babaannelerinin ve amcalarının bulunduğu İstanbul'a gönderdiler.
Turkuaz gözlü kız burada kaldı. İyi bir okula yerleştirdiler..
Ben, O'nu nâdir olarak, üç beş ayda bir ya servise binerken ya da inerken görmüşümdür.
Ama bir kız çocuğunun 10 ilâ 15 yaş arasındaki gelişimini gözlemlemek adına daha iyi bir yoldu bu. Aralıklarla gördüğünüzde, kızın gelişimi daha rahat anlaşılıyordu..
Sondan bir önceki görüşümde artık bir genç kız olmuştu..
* * * *
On gün kadar evvel, saat 21 civârında apartmandan çıkıp, arka tarafta garaja gitmek için sola dönmeden önce yürüdüğüm üç-dört metrelik yolda, karşıdaki palmiye ağacının altında gördüm kızı, son defâ. Yanında biri vardı. Ve karanlıktı.
O olup olmadığına emin olmak için bi kez daha dönüp bakarken gördüm, yanındaki oğlanı belki iki ya da üç sâniye. On değil, emîn ol.
Temiz giyimli olması, kirli bir rûhun görünmesini engellemiyordu işte.
Sevmedim çocuğu.. Hiç.. İki sâniyede böyle bir şeye karar verir mi insan? Verir.
* * * *
Birkaç gün önce, sabahleyin annemi almak ve hastaneye götürmek üzere çıkarken, kapıda karşılaştık E. abiyle.
Benim elimde kocaman bir zarf vardı. İçinde annem ile ilgili rapor ve tetkiklerin olduğu..
Komikti, E. abinin elinde de benzer bir dosya oluşu..
Günaydınlaştık. N'aber, n'assın faslından sonra "E. abi, ben Bornova tarafına gidiyorum. Yolun o tarafa ise götüreyim." dedim. "Sağol." dedi. "Ben Alsancak tarafına gidiyorum."
İki adım attık birlikte bahçeye doğru..
Duraladım âniden. E. abi de durdu.
Ve dedim ki;
"Ya, belki şimdi sana söyleyeceğim şey benim üzerime vazîfe değil.. Ama yine de senle bi gözlemimi paylaşmak isterim. Bir kaç gün önce gece, şu ağacın altında senin torunu yanında bi oğlanla gördüm.. Ama hiç gözüm tutmadı be, E. abi."
Kızı ile dâmâdı öldüğünde yüzüne yerleşen ve bir kaç zaman kalan, o buruk ve acı ifâdeyi gördüm yine..
"Sorma.." dedi elindeki zarfı gösterirken..
Bağlantıyı kuramadım, ama O, ben sormadan devâm etti. "Kızın tasdiknâmesini almaya gidiyorum okuluna. İstanbul'a gönderiyoruz. Kurtaramadık o çocuktan. Çok uğraştık ama dinlemiyor bizi. Çok, çok kötü bir oğlana takıldı. Yetmişi geçtim ben. Nasıl uğraşabilirim ki?"
Sonra bir an düşündü; "Sâhi, sen nereden anladın ki? Birşey mi yaptı çocuk?"
"YooOoo.." dedim. "İllâ bişey yapmasına gerek yok.. Zâten bikaç sâniye gördüm. His işte.."

* * * *

* * * *

Yine, muhtemelen, otomobilini bir türlü kilitleyemen adama taktığım geceydi gâliba..
Çünkü o gece, uzun zaman terasta tek başıma takılmış ve insanlara bakmıştım..
Bizim apartmanın tam önünde bir otobüs durağı var.. Durakta duran (zâten başka ne yapılır ki?) bir adama takıldı gözüm. Herif, cephesini gelen otobüsler yönüne çevirmiş, fakat çok dikkât çekici bir sıklıkla, kafasını 90 derece sola döndürerek bizim apartmanda bir yere bakıyor. Çokta kaldırmıyor kafayı. Yâni gözlemlediği yer en fazla ikinci kat olmalı.. Arada da sanki böyle sağ kolu ağrıyormuşta hareket ettirmesi lâzımmış gibi geniş daireler çiziyor havada. Sol eliyle de zaman zaman orasını burasını kurcalıyor. Yarım saatten fazla bir zaman kaldı orada.. Otobüsler geliyor, gidiyor, yeni insanlar geliyor, gidiyor. Bu ibne orada dikilmiş abicim, sürekli apartmanda aynı noktaya bakıyor.
Yemeğimi bitirdim.
-Ulen iniim mi, inmiim mi aşşağaya? Neye bakıyo ki bu yavşak?
İndim abicim. Önce apartmandan çıkıp sağa, bakkal yönüne doğru yürürken şöyle göz ucu ile bir baktım, kimin panjuru açık, kimin kapalı diye.. Sâdece bir tek birinci kat, orta daire.. Komple açık panjurlar ve bütün ışıklar yanıyor..
O dairede, İzmir'in ünlü bir dönercisi, karısı ve 6-7 yaşlarında oğulları kalıyor..
Bir tur atıp döndüm.. Durağa, adamın bikaç metre uzağına geldim.
Baktım aynı açıdan apartmana..
Panjur, perde, ışık ne varsa açık.. Dibine kadar..
Ve bir kız çocuğu, 13-14 yaşlarında.. Pencerenin tam önünde dans ediyor.
Kızın haberi bile yok.. Muhtemel evde kral tv açık.. Kız, Hâdise figürlerini yapmakta, lâkin sapık figürü filân aşmış.. Hani utanmasa oracıkta yâni.. .. ..
Dönercinin cep telefonu var bende..
Aradım.. Çok saygılı birisidir gerçekten.. "Emret abi, hayırdır?" filân diye sordu..
Anlattım durumu.. Yeğenleriymiş meğer..
Son olarak dedim ki; "Karına yada kimseye bahsetme bunu benim söölediğimi.. Neme lâzım, bana gıcık kaparlar.."
"Haklısın abi." dedi."Ben şimdi servis elemanı geçerken farketmiş filân der, hallederim.."
Bir kaç dakika içinde, önce ışıklar kapandı, sonra panjurlar..
Sâniyeler sonra da, o pezevengin evlâdı yokoldu..
* * * *
Bunlarda benim bööle anılarımdı be..
Hayat geçiyo..
Geçiyo..

11 yorum:

gülçin dedi ki...

abi ya, her apartmana lazım senden. insan bakınca neler görüyor değil mi?

sevgiler.

Boncukçu dedi ki...

Ne demeli bilmem.
Başkalarına ayıracak bunca enerjin ve iyiniyetin olması çok iyi. sakın yitime bunları,
Sevgiyle

Kremali'nin annesi dedi ki...

Agbi, hep boyle iyi ve duyarli kalin insaallah...

ABİ dedi ki...

valla 50 oldum.. daa kaç sene duyarlı kalmak için vakit var.. bilmiom..
teşekkürler, gülçin, boncukçu ve kremali'nin annesi..

Kremali'nin annesi dedi ki...

Ben sizin icin dua ediyorum, insaallah daha cok muhletiniz vardir agbi. Cunku yapilacak o kadar cok iyilik var ki, yap yap bitmez yani:)

GULTEINEN ENKELINI dedi ki...

duyarliligin icin; 10 yasinda bir kiz cocugunun annesi olarak SANA TESEKKUR EDERIM!!!
soyleyecek cok sey var ama; neyse bos ver...

cinar dedi ki...

Sağlam bir gözlemciymişsin hakikaten de. Aslında görsen neler neler çıkıyor. Ama herkes senin kadar dikkatli değil işte.

Adsız dedi ki...

sonsuz güvenle, bu zamana kadar hayatımın belki de dönüm noktaları olacak konularda sorgusuz sualsiz seni ve annemi dinledigim için hakkaten şükrediyorum bazen :)) tek cümleniz yetiyor birşeye başlamama yada bitirmeme..
canım babamm :)) gözlemci babamm :)) uyanık babaammm :)) hiçbişiyi kaçırmazz babammm :))))

g. dedi ki...

:) 6.histen öte bir şey bu abim...

7.oda dedi ki...

evet evet her apartmana lazım senden abi :)
eksik olma ..

Tabiat Ana dedi ki...

valla ben bir annemi bilirdim 1-2 dakika görüpde not veren ve verdiği notlar hep tutan bir de siz oldunuz şimdi...