Pazartesi, Temmuz 14, 2008

Geçen ayki Sıkay Layf dergisinden Cezayirli İparhan

Efenim, Türk Havayollarımızın Sıkay Layf dergisini belki duymuş, okumuşsunuzdur. Türkiye'nin ve dünya'nın ilginç mekanlarını, yaşamlarını anlatan bir çeşit tanıtıcı dergi. Kültürümüzü, dünya kültürünü yerli yabancı müsterilerine tanıtmak ister bu dergi. Genelde bir sütunu Türkçe anlatır, hemen yanındaki sütunda İngilizce meali vardır. Böylece çevirileri birebir kontrol etme imkanı sunar. Hafif Türkçe düşünüp İngilizce konuşan bir dergidir. Ama iyidir.

İzmir-İstanbul seferindeyiz. Kabinde oturuyom. Önümdeki koltuğun arkasındaki cepte, genelde kusmuk torbasının önünde bulunan Haziran sayısını elime alıp karıştırmaya başladım. Makalelerden birinde tema olarak dünyanın çeşitli yerlerinden kelebekler seçilmiş. Makaleyi tam okumadan, resimler üzerinden Dünya'nın farklı yörelerindeki kelebekleri incelemeye başladım. Renk renk mi, desen desen mi istersin. Herşey var yani. Sayfaları çeviriyorum. Sonra, son sayfadaki bana oldukça tanıdık geldi. Döndüm makaleye. Onunla ilgili bölümü okudum. Evet doğru. Onu anlatıyor. Bir şeyler çekiyordu belli ki... O diğer tüm feminen tipli kelebekler arasından sıyrılan Cezayirli İparhan. Ne de olsa Akdeniz'den komşumuz yani. Kollar omuz hizzasından iki yana açılmış "Heeytt, buradan geçmek için beni ezmen gerek" tarzında bir Kelebek. Desenler güzel ama solgun. Çölün bezginliği, kızgınlığı suratına vurmuş. Gözler patlak, bıyıklar ülkücü, sakallar uzun. Antenler teyakkuzda. Alnında boynuz. Kızgın kumda devriye gezen bir arkadaş. "Yürü be" dedim "Abdüllatif İparhan, Tayyip bile tutamaz seni!". Böyle kelebek mi anlatılır? Evet anlatılır. :)))

3 yorum:

hep dedi ki...

:)))Gerçekten kelebeğin fotoğrafına anlattıkların ışığında bakınca dediğin bütün özellikleri görmek mümkün.Görüşün muhteşem:))

ABİ dedi ki...

Görüşünün muhteşemliğine ben de katılıom..
Teyakkuz meyakkuz ama bir gün yaşıyor..

Adsız dedi ki...

hafiften "şşş.. allooo" der gibi gerçekten.. valla yardın akşam akşam. iparhanı seviyorum ulan!