Cuma, Haziran 20, 2008

İyi Melih'in kendi sorunlarını genele yayma çabaları nereye kadar?

Dünya Sağlık Örgütünün 2007 sonuna kadar kabul ettiği limit 50 mikrogram/litre imiş. Ancak bu hedef ABD'nin talebi üzerine 2008 yılında 10 mikrogram/litre'ye çekilmiş. Alttaki haber biraz eskidi aslında. İzmir genelinde 10 mikrogram/litre altında olan değerlerin Karşıyaka için 20 mikrogram/litre olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla geçen sene tehlikeli olmayan bir değerin bu sene limitlerin aşağı çekilmesiyle birden "tehlikeli" sayılması ancak yeni limitlere kısa sürede ulaşılması için bir sebep olabilir.
http://www.yeniasir.com.tr/haber_detay.php?hid=3946

İkinci bir haber de Hürriyet'ten: Burada İzmir'e su sağlayan bazı kuyulardaki su değerlerinin yüksek olduğu yazıyor. Bir kuyunun geçici olarak devreden çıkarıldığı ve gerekli önlemler alındıktan sonra devreye sokulacağı yazıyor:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9234272.asp?gid=229&sz=59411

Ankara'ya gelince. Sanayi atıklarının pompalandığı Kızılırmak'tan su alan Ankara'da, içme suyunda sadece arsenik değil diğer ağır metallerin olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, İyi Melih ODTÜ'den rapor aldığını iddia etmiş. Ancak ODTÜ bunun ODTÜ adına açıklanan bir rapor olmadığını bildirmişti. Ankara'daki arsenik değerleri hala bir soru işaretidir. Bana sorarsanız 50 mikrogram/litrenin üstündedir.

İnsan sağlığı üzerinden siyaset yapmak da elbette İyi Melih ve türevlerine has bir olay. İki haberde de küresel ısınma nedeniyle tüm kentlerde bu tür artışların beklenebileceği yazıyor. Kentte daha fazla su tasarrufu yaparak, tarımda damla sulama yöntemini kullanarak su kaynaklarını muhafaza etmek mümkün.

Hiç yorum yok: