Cuma, Haziran 27, 2008

Denetimfobik Kanserler

Hakkında açılan yolsuzluk davalarıyla karşı karşıya kalınca, İtalya Başbakanı Berlusconi Yargı demokrasinin kanserli tümörü.” demiş.

Günümüzde çokça söylendiği üzere, uzun süreli aşırı endişe durumu (stres) kanseri kısmen tetiklemektedir. Ancak kanser demokraside değil, daha çok denetlenme korkusuyla titreyen insanda ortaya çıkabilir. Yargı demokrasinin olmazsa olmazıdır.

Söz yargıdan açılmışken, yakın zamanda yayımlanan ama okumayanlar için tarihten bir kesit:

Lozan'da doktora yaptıktan sonra Atatürk tarafından 'Hukuk Reformu yapmakla' görevlendirilen Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, savcılar için 'Cumhuriyet Savcısı' unvanının isim babasıdır. Ata'nın huzurunda 'Hukuk Reformu' için fikir fırtınası yapılırken, Bozkurt çok tepki alır ve sıkıştırılır:
'Neden sadece savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir? Cumhuriyet Başbakanı, Cumhuriyet Bakanı, Cumhuriyet Müsteşarı, Cumhuriyet Valisi, Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da, Neden Cumhuriyet Savcısı? Savcılara neden bu imtiyaz?

Atatürk, Bozkurt'a 'Ne diyorsun?' diye sorar.

Bozkurt'un cevabı çok net olur:
'Çünkü öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için başbakandan,
bakandan, müsteşardan, validen, büyükelçiden bile
hesap sormak gerekebilir. İşte o hesabı soracak olan Cumhuriyet
Savcısı'dır.'
Atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder. 'Devam et
Bozkurt' der.

Hiç yorum yok: