
"Ne kadar?" dedi, söyledim.
Tam kartımı çekerken çaldı telefonu..
"Buyrun, bilmem ne petrol.."
Bir kaç saniye dinledikten sonra, "kim arıyor diyelim?" diye sordu..
"Bi saniye efendim." dedi ve beklemeye alarak diğer hatta geçti.
" Erkan bey, Selim bey diye biri arıyor sizi.."
Bu kez bir kaç saniye patronunu dinledikten sonra tuşlara dokunarak ilk arayana, Selim beye döndü.
Büyük bir soğukkanlılık ve profesyonellikle;
"Erkan bey dışarı çıkmış efendim. Gelince söyleyelim aradığınızı.." dedi.
Telefonu kapatıp, benim işlemime döndüğü sırada,
"İlk kez bu kadar yakından on-line yalancılık görüyorum.." deyiverdim.
Abi, kıza bi gülme geldi.. Hafif kızarmayla beraber..
Pompacının slipini bana, benimkini pompacıya filân derken.. Çıktım.
Bu da benim bööle bi anımdı.. Kaldı ki ben anılarıma çok değer veririm.
3 yorum:
Biraz önce komşumuzla otururken aktif pazarlama denen şeyden bahsediyorduk, yalancılık babında. Üstüne bilgisayarı bir açtım, yine yalan mevzusu. Bu kadar rastlantı olur yani. .)
Havalar ısındı, manav işinde kolay gelsin. Çok sevdim bu şekli. .)
heryerde yalan, sevgili egemavisi..
****
dün biraz şablonla oynadım.. bugün sabah kalkınca aklıma geldi manav olayı..
sevdiğine sevindim..
yalanlar olmasa ne yapardık insanlık.. çok gerekli çok
:)
Yorum Gönder