Çarşamba, Aralık 05, 2007

İLKESİZ OLMAK..


Bu bir futbol yazısı değildir.

3 Kasım Pazartesi akşamı Show tv'de, geç saatte yayımlanan spor programında (sanırım adı 6 pas) Ahmet Çakar ve eski Galatasaray'lı Hakan Ünsal arasında aynı fikirleri savunan bir görüş alışverişi oldu.
Programda Hasan Şaş'ın son maçta hırçınlığı yüzünden kırmızı kart görmesi üzerine yapılan muhabbette Ahmet Çakar, bunun nedeninin; maçta olanlar değil kulübün içindeki kaynama olduğunu ileri sürdü.

Kısaca şöyle dedi Sayın Çakar:

"Kulüpte son zamanlarda, özellikle Kalli dönemi ile başlayan ayrımcılık, futbolculara eşit mesafede davranmama gözle görülen bir noktaya geldi. Kalli, kampa çocuk getiren sevdiği bir sporcuya farklı davranırken, yine kampa çocuğu gelen Hakan Şükür'ü bu yüzden çok önemli bir maçta takımdan kesip, O'na görev vermedi ve çeşitli ithamlarda bulundu.
Hakan Şükür ise bu konuyu, Hasan Şaş'ın da içinde olduğu çeşitli gruplarda açarak, otel odalarında, yemek masalarında Kalli için ileri geri konuştu.
Sonra birgün Kalli mecbur kaldığı için Hakan'a görev verdi, Hakan'da bir gol attı. (Panianos maçında..) Ondan sonra da koşturup Kalli'yi öptü."

Hakan Ünsal'ın da onayını alan Ahmet Çakar sözlerine şöyle devam etti:

"Sen Ey Hakan Şükür..
Bir adamın arkasından herkesin ortasında vıdı vıdı vıdı konuşup, sonra gider O'nu yine herkesin ortasında öpersen;
sen ilkesizsin..
Buna düpedüz "yalakalık" derler.
(Ahmet Çakar "Yalaka" kelimesini söylerken ağzını doldura doldura ve sesine bayağı bir tarz vererek söylüyordu bunu..)
Ya o adamın arkasından konuşmayacaktın, ya da öpmeyecektin..
Konuştuysan öpmeyecektin. Öpeceksen de konuşmayacaktın..
Haa, görevini yaptığına inancın tam, golünü de atmışsın.. İllâ da bir şey öpmek istediysen, formanın üzerindeki amblemi öperdin.. O zaman herkes görürdü senin aslında neye aşık olduğunu.. Ya da başka bir deyişle yalaka olmadığını..
İşte Hasan Şaş'ın isyanı bunadır. Hasan, hakeme ya da başka bir şeye değil, bu kadar zamandır kendi kulağı ile duyduklarına ve Hakan Şükür'e verdiği desteğe rağmen, O'nun gidip kendisi için hiç iyi şeyler düşünmediğini cümle âlemin bildiği Kalli'yi öpmesine isyan etmiştir.
Hakan Şükür'ün gözü başı oynuyor. Bunu görmüştür.
O'nun için ben artık Galatasaray'da yokum demiştir."

İşte bunları iddia etti Ahmet Çakar.
Diğer yorumcularda bu fikre destek oldular..

Bana gelince;
Ben bu gibi durumlarda Öpen'in aslında Öpülen'mi, ya da Öpülen'in aslında Öpen'mi olduğunu anlamadığım için öpüşmeyi pek sevmem.

Varsın öpsün, varsın öpülsün kim isterse..
Ama böyle sağı solu oynayanlara, televizyonda, bayağı bir insanın takip ettiği bir programda yalaka ya da ilkesiz denmesi, hoş olmuyor.
Hele ki, belli yerlere ve yaşlara gelmişsen..

Ha, ben neden yazdım bu yazıyı..
Allah'a şükür ki, gerçek dostlarımın kaşı başı hiç oynamadı benim..
Oynayanlar da dost olamadılar.
Olmadılar.
Allah, onlara İLKE versin..

4 yorum:

g. dedi ki...

amiiiinn cümlesine....

Adsız dedi ki...

SEN ANLADIN ONU...!

su kabağı dedi ki...

maalesef : oOoOoOoooOO senden çok vaaarrr!!!

Espresso dedi ki...

Biiiir çok sıkıldım
İkiiii yerim çok dar
OoOoOoooOO senden çok var
Beni mi buldun şimdi çok işim var
Seni bir arkadaş bir dostum gibi bildim
Sen oturmuş bana nelerden dem vuruyorsun
Bende sevdiğin çok şey var adı dostluk değil
Çağırdım mı, ayarttım mı, kendin geldin
Yaa şimdi dinle, Allah versin sana ilke
OoOoOoooOO...

Hakkaten Abi, Suky doğru şarkıyı bulmuş, az değiştirmeyle pek bi uydu di mi..:)) Gerçekten bunlardan çok var.. Sonlarıysa dışlanma, utanç ve yalnızlık bence..
Ama işte maalesef, anca kendi gibilerin arasında, kaş/baş oynatıp, el/ayak öpüp aslında öpülüp, erdemsizce yaşamlarını sürdürdüklerini sanırlar.. o bomboş kalabalığın içinde, aslında kocaman bir yalnızlığa mahkumdurlar.