III. Murad zamanında Arap astronomi bilginlerinden Takiyeddin İstanbul’a geldi. Onun tophane sırtlarında kurduğu gözlemevi, dönemin en gelişmiş gözlem araçlarıyla donatılmıştı. Söylendiğine göre batıda bu ayarda rasathane ancak 18.yy. da kurulabildi. En azından şunu kesinlikle biliyoruz ki Kopernik böyle bir araçla evreni inceleyememişti. Ama olmadı. 1577 yılında İstanbul semalarında bir kuyrukluyıldız göründü. Bir yıl sonra da veba salgını ortaya çıktı. Şeyhülislâm Şemseddin Efendi, bu uğursuzlukların gözlemevinden kaynaklandığını söyledi.
Ve 1580 yılının o yumuşacık bahar sabahında,
Ellerinde balta-nacak, kazma-kürek, zincirlere bağlı kara kafalar gibi kara topuzlarla;
Solak-bostancı, lâğımcı-baltacı ve dahi amele cinsinden bir nice âdem,
Kapkara taşlar gibi gözlemevine yağdılar…
Akşam, ne gözlemevi kalmıştı ortada ne de o eşsiz aletlerden bir iz!
Ve 1580 yılının o yumuşacık bahar sabahında,
Ellerinde balta-nacak, kazma-kürek, zincirlere bağlı kara kafalar gibi kara topuzlarla;
Solak-bostancı, lâğımcı-baltacı ve dahi amele cinsinden bir nice âdem,
Kapkara taşlar gibi gözlemevine yağdılar…
Akşam, ne gözlemevi kalmıştı ortada ne de o eşsiz aletlerden bir iz!
4 yorum:
Gözlemevinin vinisini kaldırıp, şaane gözleme yaptık o zamandan bu zamana dek.. Hoş, onu bile doğru dürüst geliştiremedik ya..
Kafalar aynı kafalar.. Değişmedi.. Değişmemiş..
Özlemiştik yazılarını..
Hoşgeldin..
upps aceleden hatalı yazdığım kendi yorumumu sildim, demiştim ki değişecek ama biz göremeyeceğiz. Abi başımda bi sürü angarya vardı, bittide döndün mü dersen hayır bitmedi ama ben onlarla yaşamaya alıştım galiba :-)
bir de sigortacılarına para ödemeyen hainler var..
Yorum Gönder