Salı, Şubat 06, 2007

Ege'ye dair....

M.Ö 355 de yaşanmış bir olay ; Kocası Mavsolos’u kaybedince yerine geçen 2.Artemisia’nın başından geçenler. Bir kadının yönetiminde kalmayı onurlarına yediremeyen Rodoslular, büyük bir donanma hazırlayıp Halikarnassos’a saldırmayı tasarlamışlar. Ancak saldırıyı önceden haber alan Artemisia, Rodosluların hareketinden önce donanmasını gizli bir limana saklamış. Askerlerine ve halkına da şehirden uzaklaşmalarını, tepelere çekilmelerini emretmiş. Büyük limana hiçbir direnişle karşılaşmadan giren Rodoslular, gemilerini limana demirleyip karaya çıkmışlar. İşte tam bu esnada Halikarnassos donanması, bugünkü kalenin bulunduğu adanın arkasından dolaşarak, limandaki Rodos savaş gemilerini kolaylıkla ele geçirmiş. Karaya çıkmış Rodoslular arkalarındaki donanmayla, tepelerden inen askerlerin arasında kalınca Artemisia için zafer kaçınılmaz olmuş. Başladığı işi tamamlamak isteyen Artemisia kendi askerlerini Rodosluların gemilerine bindirip Rodos’a yelken açmış. Halikarnassos’tan dönen gemilerini gören Rodoslular, zafer kazanan askerlerinin döndüğünü düşünmüşler ve şehrin kapılarını hiç çekinmeden açmışlar. Böylece Rodos akılla tasarlanmış, kuvvetle desteklenmiş bir plan sayesinde ikinci kez kolaylıkla fethedilmiş. Güzellik bunun neresinde diye düşünüyor olabilirsiniz. Tasarlayan kadın olunca güzellik bir yerinde değil her yerindedir.

Hiç yorum yok: