Fotoğraftaki kadın benim ilk sevgilim..
Büyük ninem.. Anne dedemin annesi..
Adı: Gülzade...
Selanik'te Zübeyde Hanımın kapı komşusuymuş.. Belki de Küçük Mustafa'yı tanımış olmaktan, böylesi gülüyor, fotoğrafın çekildiği sırada görmeyen gözleri.. Ya da torununun çocuğunun O'na bu kadar büyük bir sevgiyle sarılmasından.. Bilmiyorum..
Burası Karantina'da karakol yokuşunda bir evin verandası.. Ben kafamı sağa çevirdiğimde körfezi ve Karşıyaka'yı olanca netliği ile görebiliyorum. Hiç yüksek apartman yok..
Arka detaylarda, dedemin imalâtı demirlere asılı, yine dedemin, annesi için yapmış olduğu baston görünüyor.. Geri plânda Perizat hanım teyzelerin evi var.. Ağacın çatalının ortasına yerleştirilmiş tenekedeki çiçek ise yine dedemin doğaya ve çiçeğe doyamayışının göstergesi..
O ağaçtan, yukarıya, verandaya tırmandığım zamanlarda olmuştur..:))
Bu fotoğrafta, son zamanlarda farkettiğim ve beni çok güldüren bir şey ise;
Ninemin, gözleri hiç görmemesine karşın, gözlük takıyor oluşu..
Ah be güzel Ninekom be.. Ömürdün sen hepimize..
Sevginin, mutluluğun tohumlarını sen serptin hepimizin içine..
Yattığın yer cennet olsun diyeceğim ama, senin bulunduğun yeri cennete çevirmemen zaten imkânsız ki..
6 yorum:
Geçmiş, hep bugüne güzellikleri hatırlatıyor, oysa bugün hep acıtıyor, yakıyor, geceleceğe bugünlerin güzellikleri mi kalacak?
Evet.. ama bi handikap; güzel şeylerin çok ama çok azalması.(bizler için)
bunları çoğaltmak için çalışmak ve torunlarımızın da bizleri hatırlayabilmesini sağlamak ta.. yine bizlere düşüyor..
mutlu olup mutlu etmeğe çalışmak..
zor.. ama gerek..
Sen bu hikayeleri yazınca bende hatırlamaya çalışıyorum...
başımdan geçen enteresan olayları....
geçengün arabada eve gidiyordum ki...epilady reklkamı vardı...
bana nasıl oldu bilmem eski bir olayı hatırlattı...
yıl her halde...88 falan....belki 89....
o zamanlar pager yani çağrı cihazları yeni çıkmıştı...
gazetelerden formu kesip ziraat bankasına gidip parayı yatırıp formla beraber yolluyorsun...
bende gazeteden formu kestim....iki kutucuk var birini işaretliyorsun...
daha iyi olan modeli...Vibrasyonlu diye yazıyor yanında da kutucuk....ben burayı işaretledim....
gittim bankaya...
verdim formu kasada duran adama...
baktı..
işte şu kadar dedi...
bende parayı verdim....sonra adam eğildi bana çok gizli bir şey sorarmış gibi..
" Abi.. bu vibratörlü olan nedir...?"
adama zor bela çağrı cihazı diye bir şey olduğunu anlatabildim...
inanmadı...
nerden biliyon ki inanmadığını.. ne dedi mesela sana? Teklifi neydi yani::))
Gözlerinden abi gözlerden...! Gözler çok şeyi ifade eder...Varı yoğu..eveti hayırı..niyeti...
Benim ninem de ufak bir çocukken zübeyde hanım'ın komşusuymuşlar, bizim nineler komşuymuş sanırım.
Yorum Gönder