Salı, Kasım 21, 2006

Fiş veriyorlar mı?

Olay üç sene önce olmuştu..
Biraz önce Engin'i görünce aklıma geldi.. Yazayım dedim..

Yağmurlu ama keyifli bir sonbahar günü.. Günlerden Pazar. Evdeyiz..
O sıralarda bugünkü teknoloji olmadığı için tab edilmiş fotoğrafları almaya gitmem gerekiyordu..
Kapıdan çıkarken, eşim "Ya, bi nöbetçi eczaneden ağrı kesici bir şey bulursan alıver.." dedi.. "Ok.." dedim ve çıktım kapıdan..
Girne caddesine saparak, yukarıya, Aksoy'a doğru yürürken, "Ağrı kesici" tamamen aklımdan çıkmıştı. Fotoğrafçıdan resimleri alıp çıktıktan sonra kendi kendime "Bu keyifli havayı bi daa nerden bulcan.. Uzat yolunu acık.." telkiniyle Reşadiye'ye saparak oradan sahile çıkmayı planladım..
Yağmurda yürümeyi pek severim ben..

Karşıyaka'lılar bilirler.. Orada, İnce'lerin evinin tam karşısında, Jandarma Komutanlığının polikliniği vardır.. Ve tabi ki, karşısında da üç beş eczane.. Ana! Ben eczaneleri görünce, tak.. Aklıma geldi.. Ağrı Kesici.. Yaklaştım bir tanesinin camına.. "Pazar günü filanca Eczane nöbetçidir." Sinir.. Nöbetçi eczanenin Girne caddesinde biraz önce önünden geçmişim.. Hadi, tekrar geriye.. Neyse..
Tam Girne'ye tekrar çıkıyordum ki, "Abi n'aber?" diye bir sese kafamı çevirdim.. Engin.. Kısa bir hoşbeşten sonra "Hayırdır abi.. Turalıyorsun buralarda.." diye sordu.. Anlattım eczaneye gitmem gerektiğini.. "Ah be güzel abim be.." dedi.. "Sen unuttun kardeşinin yaptığı işi.."

Öyle ya.. Unuttum tabi. Engin önemli bir ilaç firmasının Ege bölgesi temsilcisi.. Gırgırı da seven bir çocuktur.. Benim çok eski bir arkadaşımın kardeşi..

"gel benimle arabaya.." dedi. Biraz yürüdük.. 10-15 metre var yok..

Ana caddenin üzerinde parkedilmiş olan arabasının bagajını açtı. Bir sürü paket, çanta, poşetler.. Dolu yani aracın arkası.. Oradan elini bir yere daldırdı ve bana bir kaç kutu ağrı kesiciyi verdi.. Attım cebime..
Ben teşekkür ederken, "Dur..Sana bir kaç tanede kalem veriim.." dedi. Onları da aldım..
"Dur..Dur.." dedi gülerek.. "Sana bir şeyler daha veriim.."
Ne olduğunu anlamadan avucuma 6-7 adet rengarenk paketi bıraktı.. Şeffaf paketler..

O andan itibaren.. takip eden üç beş saniye içinde.. ard arda bir kaç şeye çok şaşırdım..

1- avucumdaki şeffaf paketlerin içinde rengarenk prezervatifler olduğuna..
2- havanın aniden açmasına ve güneş çıkmasına.. ve renklerin güneşte ne kadar canlı parladığına..
3- ve aynı anda ve hatta daha da ani, yanımda zınk diye duran bir araçta, iki gece önce bizde yemek yediğimiz bir çifti görmeme..
4- eşinin bana yakın olan camdan elimdekileri gördüğü anda.. yüz ifadesine..
5- diğer taraftan arkadaşımın "OOoo.. demek alışverişi buralarda yapıyorsun.. Fiş veriyorlar mı bari?" demesine..
...
...
...

Dostlar alışverişte görsün.. derler ya..
Ben iki tane ağrı kesici içtim..

2 yorum:

Ebru Şahbazoğlu Gülmez dedi ki...

hahahaaa :) çok güldüm yaaaa :)

ABİ dedi ki...

:)))