On-onbeş sene önce, bir evliliğe nokta koymuş biri olarak tek başıma bir eve çıktığımda, yalnız gün ve gecelerim oldu. Bir kızımız ve bir erkek köpeğimiz vardı, bu evlilik sonlanırken.. Kavgalı, gürültülü, huzursuz günlerdi. Sonunda kız annesinde, oğlan (köpek) da bende kalarak ayrıldı yollar. (Köpeğimin adı Moro'ydu bu arada..)
İnsan uzunca bir zaman evli kalmışsa, yeni yaşama alışması hayli zor oluyor. Uzun ve bitmeyen gecelerde, uzun ve bitmeyen sohbetlerimiz olurdu Moro ile. Ben konuşurdum, O dinlerdi.
Böyle gecelerden birinde balkondan bakınırken, yan komşularımın kapıdan çıktığını gördüm.
Bir kız çocuğu, bir köpek ve bir karı-koca.. Yutkundum.
"Ulen, iyi mi yaptık, kötü mü?"
"Bak bi yuva dağıldı.."
"Filan-Falan.."
Aynı gece..
Saat 02 suları..(neden suları acaba?)
Uyumaya çalışıyorum..
Gecenin sessizliğinde giderek yükselen sesler..
Kavga sesleri..
Duvarın diğer tarafından geliyor..
Adamın ve kadının bağırmaları..
Lise çağındaki kızın "Yeter artık.. Allah belanızı versin.." haykırışı,
köpek havlamalarına karışıyor..
Kalkıyorum.. Ön tarafa yürüyorum.
Koltuğa yatıyorum..
Moro'da yere, yanıma uzanıyor..
Kavga sesleri artık çok uzakta..
Deliksiz bir uykuya dalıyorum..
2 yorum:
abi hikaye hüzünlü olsa da isim tam süper olmuş:) apartman öğretileri. çok beğendim. hakikaten ne çok şey görüyoruz öğreniyoruz di mi o küçük kutucuklarda.
hoş hayatın her saniyesi zaten öğrenim alanı değil mi? her an yeni bir şey öğreniyoruz. iyi ya da kötü.
muhabbetle.
r.
Bunu söylemek bana düşmez ama ben çokkk çokk iyi yapmışınız.
Yorum Gönder