Pazartesi, Ocak 05, 2015

Dersler

Kendimle dalga geçmeyi, kendime gülebilmeyi, kötü görüneceğimi bile bile gerçekleri söylemeyi, şartlar ne olursa olsun dürüst olmayı çok çocukken öğrenmiştim. Muhtemel bunların bazıları genlerle geçse de, gördüklerimden de etkilenmişimdir.
Ama hayat sürecimde tecrübeyle öğrenilenler de vardı;
35 yaşımda, 40'lara doğru giderken, pişmanlıklar üzerine bir arkadaşımla sohbet sırasında kafamda çözemediğim sorular olduğunu anlatmıştım. "Bunu neden böyle yapmadım, şunu niçin böyle yapamamışım o zaman?" gibi soruların yanıtını bulamadığımı söylediğimde, "O zamanlar... Biliyordun da mı yapmadın? Eğer, bundan sonra aynı hataları yaparsan o zaman üzül." diyerek gerçekten rahatlatan bir yardımda bulunmuştu bana...
50'lere doğru giderken, sevdiğim bir insan, bu defa yakınlarımla olan ilişkilerde mutlu olmak istiyorsam, gol atmamayı öğrenmem gerektiğinden bahsetmişti. Neydi gol atmak? Örneğin eşiniz size bir konu için kızdığında sizin de hemen ona "ama sen de iki sene önce şunu yapmıştın." demeniz.
Bu tavsiyenin de çok faydasını gördüm.
Şimdi;
60'lara doğru...
bir dostumun söylediği bir kaç cümleyi düşünüyorum;
"Tartıştığın kişilere o kadar net kanıt, bilgi, belge ve mantıkla geliyorsun ki, karşındaki kişiye kaçış noktası bırakmıyorsun. İnsanları nefes alamayacakları şekle sokma, karşındaki insana açık bir kapı bırak."
Düşündüm, düşünüyorum.
Haklı.
İlk iki öğretinin faydasını gördüm.
Bunu da uygulayabileceğimi ve fayda göreceğimi sanıyorum.
Teşekkürler dostlar.
Teşekkürler hayat.